ISSN 1016-5169 | E-ISSN 1308-4488
TÜRK KARDİYOLOJİ DERNEĞİ ARŞİVİ - Turk Kardiyol Dern Ars: 27 (2)
Cilt: 27  Sayı: 2 - Şubat 1999
1. 
Makale Özetleri
Summaries of Articles

Sayfalar 68 - 71
Makale Özeti | İngilizce Tam Metin

ORIJINAL MAKALE
2. 
Türk Erişkinlerinde Plazma Lipoprotein ve Apolipoproteinleri: Genel Düzeyler, Risk Faktörleriyle İlişkileri ve Kadınlarda HDL'nin Koroner Riski Belirleyiciliği
Investigations Plasma Lipoproteins and Apolipoproteins in Turkish Adults: Overall Levels, Associations with Other Risk Parameters and HDL's Role as a Marker of Coronary Risk in Women
Altan ONAT, Beytullah Yıldırım, Nevzat Uslu, Necmettin GÜRBÜZ, İbrahim KELEŞ, Ali ÇETİNKAYA, Hüseyin Aksu, Ömer UYSAL, Vedat SANSOY
Sayfalar 72 - 79
TEKHARF çalışmasının orijinal kohortundan 1997198 taramalarında izlenen 1838 erişkin ve aym yıllarda çalışmaya yeni alınan koh01·t olarak 735 kişi olmak üzere, erişkin halkımızı temsil eden toplam 2573 kişilik bir örneklemde plazmacia yüksek dansiteli (HDL-K), düşük dansiteli lipoprotein kolesterol (LDL-K), apolipoprotein Al (apoA1) ve apo B konsantrasyonları tayin edildi. Yirmiyedi yaş ve üzerindeki (ortalama 48 ± 12 yaş) kohortun %96'sında HDL-K Reflotron cihazt ile, üçte ikisinde LDLK Friedewald formülüyle hesaplandi, üçte birinde apoA1 ve apoB değerleri (Behring) imnıunodifüzyon levhaları kullanılarak belirlendi. Total ve HDL-K ölçümlerinin validasyonu bir referans laboratuvarmda yapıldı. Elde edilen bulgular cinsiyet ve yaş grubu katmanlaması yapılarak değerlendirildi. Popülasyon örnek/eminde genel ortalama değerler HDLK için erkeklerde 37 ± 12, kadınlarda 45 ± 13 nıg!dl, LDL-K için sırasiyle 113 ± 30 ve 121 ± 34 mg ldl bulundu. HDL-K değerleri Türk Kalp Çalışmasmda bulunan değerlerden erkekte 1 mg/d!, kadmda 3 mg/d! daha yüksek çıktıysa da, Amerikan popii/asyonundan iki cinsiyette de ortalama %20 oranmda daha düşüktü. HDL-K değerleri kadmlarda plazma trigliserid, beden kitle indeksi ve bel çevresi ile anlamlı birer ters korelasyon sergi/edi; ayrıca mültivariye analizde KKH'nm bağımsız bir belirleyicisi idi (p< 0.04). En düşük HDL-K'lü beştebirde (<34 mgldl) KKH, en yüksek dilime ktyasla, yaş ayarlamasmdan sonra 1.54 kat s ıktı. Ortalama apoAI düzeyleri kadında erkektekinden %15 daha fazla, strasiyle 141 ± 35 ve 122 ± 30 mg/d!, bulundu. ApoB düzeyi de kadmda erkektekinden daha yüksekti (127 ± 54 ve 122 ± 36 mgldl). Her iki cinsiyette apoA/ %10 kadar düşük sayıldı. , apoB ise özellikle kadında (%JO'a karşı %23 oramnda) yüksek bulundu. ApoA/ düzeyleri her iki cinsiyette yaş ile hafif, ama anlamlı bir artış ( <0.001) sergi/edi. Apo B değerlerinde kadmlarda üç dekadda %28 gibi yüksek bir fırmanma (p<0.001) göze çarparken, erkeklerde yaş ile anlamlı birfark kaydedilmedi. ApoB düzeyleri her iki cinsiyelle orta yaşlarda L kolesterol değerlerinin hayli altmda değil, üzerinde seyretti. Kadmda HDL-K miiltivariye analizde, LDL-K ve apoB ünivariye analizde KKH ile anlamlt bağmtı içindeydi. Türk erkekleri de, kadmları da koroner hastalıktan koruyan bir belirleyici olan HDL-K ile apoAI açlSindan düşük düzeylere sahip iken, zararlt etkileri bilinen LDL-K ile apoB açlSindan erkeklerin alt-orta, kadmların ise yüksek düzeylere sahip olduğu, kadmlannuzuı yüksek dislipidemi düzeyinin KKH riskini bilfiil artttrdtğmm saptandığı sonucuna varıldı

3. 
Türkiye'de İnvazif Kardiyoloji: 1994-1997 Yılı İşlemleri
Invasive Cardiology in Turkey: Procedures During 1994-97
Ferhan ÖZMEN, Servet ÖZTÜRK, Ömer Kozan, Vedat Aytekin, Oktay SANCAKTAR
Sayfalar 80 - 85
Son yıllarda ülkemizde giderek daha fazla sayıda kalp kateterizasyon u, koroner anjiyografi ve anjiyoplasti yapılmaktadır. 1994 yılında 31479 vakaya koroner anjiyografi, 4704 vakaya koroner anjiyoplasti ve 1997 yrimda 73294 vakaya koroner anjiyografi, 12098 vakaya koroner anjiyoplasti uygulanmıştır. 1994 yılında 403 mitral valvuloplasti, 90 pulmoner, /8 aort ve 6 triküspit valvuloplasti; 1997 yılında ise, 509 mitral, 51 pulmoner, 14 aort ve 5 triküspit kapağa valvuloplasti yapılmıştır. 1997 yılmda yapılan tüm girişimlerin maliyeti 18.1 trilyon T.L. idi.

4. 
Erken Diyastolik Akımın Ventrikül İçi Dağılımının Diyastolik Fonksiyon Bozukluğunu Belirlenmede Katkısı
Contribution of Intraventricular Dispersion of Early Diastolic Filling in Determining the Diastolic Dysfunction
A. Aziz KARADEDE, Sıddık ÜLGEN, Melih KAPUCU, İsmail BIYIK, Ali V. TEMAMOĞULLARI, Zeki AKKUŞ, Nizamettin Toprak
Sayfalar 86 - 91
Sol ventrikiil diyastolik fonksiyonun tanısı, psödonormalize veya resiriktif tip mitral akını olduğunda ya da atriyal fibrilasyon (AF) gibi dımımfarda giiçtür. Çalışmamızda özellikle bu tiir hastalarda erken diyastolik akım lıızımn ventrikül içi değişiminin, di yasto/ik fonksiyon bowkluğunu gösrermedeki değerini araşrırnıayı lıedefledik. Bu amaçla çalışmaya, hipertansif kalp hastalıği (HKH) olan 20, iskemik kardiyonıiyopatili (İKMP) 30 birey ve konrrol grubu olarak sol ventrikül fonksiyonu normal olan 33 birey a/mdı. Ventrikiil içi bölgesel akını hızı ömekleri pulse Doppler ekokardiyografi ile mitral kapakran apekse doğru O, 1, 2 ve 3 cm uzaklığa kılavuz nokranm yerleştirilmesiyle elde edildi. HKH'da ve İKMP'de, bölgesel E hızı kontrol grubundan dalıa ilerleyici olarak azalıyorc/u (p<0.01 ve p<0.001 ). İKMP'li ve sinüs ritminde olan 8 hastada gevşeme bozukluğu (Grup 1 ), 16 hasrada normalize ya da resrrikrif akını ömeği (Grup 2) göriildii. Bu iki alt grubun 1 cm ile 2 cm (p<0.05 ve p<0.001) ve 2 cm ile 3cnı seviyesi arasmda (p<0.01 ve p<0.001) veliirikül içi E tepe ak1nı Imm m ilerleyici azalma farkı kontrol grubuna göre belirgin şekilde fazlaydl. E'nin bölgesel eliyasto/ik akım hızındaki değişiklik bu alt 81'11plar arasmda benzerdi. Arriyal fibrilasyonlu olan 6 1KMP olguda da belirgin şekilde vemrikiil içi E lımnda iler/eyici azalma vardı ( 1, 2, 3 cm seviyelerinde sırasıyla, 76.3±18, 65.0±18 ve 58.6±17 cm/sn). Bu seviyeler arasındaki fark da kontrol grubuna göre anlamlıydı (1-2 cm için p<0.05 ve 2-3 cm için p<0.01 ). Hiperransif kalp hastası ve İKMP gmplarmda E'nin bölgesel pik erken eliyasto/ik akım lım ile sisrafik fonksiyonu gösreren diyasro/ sonu, sisrol sonu çaplar ve fraksiyonel kısalma arasmda korelasyon yokut. Sonuç olarak erken eliyasto/ik ak11nın ventrikiil içinde giderek azalması n m diyastolik fonksiyon bozukluğun u göstermeele önemli bir parametre olabileceği ve özellikle de AF'/u ya da psödonornıalize örnek göriilen lıastalarda önemlikarkı sağlayacağı görüşüne varıldı.

5. 
Egzersiz QRS Skorunun Koroner Arter Hastalığında Yüksek Risk Göstergesi Olarak Değeri
Exercise QRS Score in Patients with Coronary Artery Disease: An Indicator of Extent of Ischemia on Myocardial Perfusion Scintigraphy
Zerrin Yiğit, Nurten Atınç, Ali Metin Esen, Vedat SANSOY, Deniz Güzelsoy
Sayfalar 92 - 97
Koroner arter hastalığı (KAH) taınısında egzersizle oluşan ST segment değişimlerinin değeri sınırlıdır. Bu nedenle değişik egzersiz EKG parametrelerinin tanısal ve prognostik değeri araştırılmıştır. Atina QRS skoru olarak bilinen ve egzersiz/e oluşan Q dalga amplitüdünde azalma ile R veya S dalga amplitündeki artmadan hesaplanan indeksin KAH tamsında duyarlı bir parametre olduğu bazı çalışmalarda bildirilmiştir. Çalışmamızın amacı bu skoru egzersiz miyokard petfüzyon sintigrafisi (MPS) bulguları ile karşılaştırarak klinik önemini araştırmaktı. Çalışmaya nükleer kardiyoloji /aboratuvarımıza göğüs ağrısı fetkiki için sevk edilmiş, mi yokard infarktüsü geçirmemiş, sol dal bloku veya sol ventrikül hiperu·ofisi bulunmayan 118 olgu (65 erkek, 53 kadın, yaş ortalaması 56.3 ± 7.2) alındı. Tüm olgu/ara egzersiz MPS ve koroner anjiyografi (KA) yapıldı. KA 'da %50 veya daha fazla darlık anlamlı olarak kabul edildi. İskemi kriteri olarak QRS skoru <0 mm alındığında, duyarlılık %82, özgüllük %84 olarak hesaplandı. Hastalar MPS ve KA bulgularına göre 3 gruba ayrıldı. MPS'de iskemiyi gösteren geçici petfüzyon defekti ve KA 'da önemli damarların en az birisinde %50 veya daha fazla darlık saptanan hastalar Grup J'i, MPS'de iskemi bulunmayan fakat KA'da anlamlı darlık saptanan olgular GRUP ll'yi, MPS ve KA'sı normal olan olgular Grup lll'ü oluşturdu. Olguların isıirahat ve egzersiz sonu Q, R, S dalgaları değerlendirildi ve aVP ve VS derivasyonlarının QRS skorları hesaplandı. QRS skoru Grup /'de -4.45 ± 4.08, Grup I/'de 0.42 ± 2.5 ve Grup lll'de 0.82 ± 4.39 olarak bulundu. Grup ll ile Grup ll/ arasında anlamlı bir fark yokken, Grup I ile Grup ll (p=0.007) ve GRUP I ile Grup ll/ (p<0.0001) arasında anlamlıfark bulundu. MPS'de saptanan iskemik segment sayısı ile QRS skoru arasında negatif lineer bir korelasyon saptandı (p= 0.0047, r=-0,98). Sonuç olarak egzersiz EKG'den hesaplanan QRS indeksinin MPS'deki iskemik segment sayısıyla ilişkili olduğu ve KAH'lı olgularda yüksek risk göstergesi olarak da yararlı olabileceği kanısına varıldı.

6. 
Akut Miyokard İnfarktüsünün Tanısında Hızlı Kalitatif Troponin-T Tayininin Değeri ve Kantitatif Troponin-T Analizi ile Karşılaştırılması
The Value of Rapid Qualitative Troponin T Analysis in Diagnosis of Acute Myocardial Infarction and its Comparison with Quatitative Assay
Fehmi MERCANOĞLU, Hüseyin Oflaz, Ercüment Yılmaz, Sabahattin UMMAN, Ömer Küçükbasmacı, Nevres KOYLAN, Kemalettin BÜYÜKÖZTÜRK
Sayfalar 98 - 103
Çalışmamn amacı, akut miyokard infarktiisii (AMİ)'niin tamsında kalitatif (kİ) ve kantitatif (kn) troponin T (TnT) analizlerinin diyagnostik güçlerini karşılaştırmak ve kİ analizin kn değerlere olan korelasyonunun belirlemektir. Çalışmaya göğüs ağrısı bulunan.ye AMİ şiiphesi ile Koroner Yoğun Bakım Unitesi (KYBU)'ne birbiri ardısıra yalırılan 146 hasta ( 100 erkek, 46 kadın; ort yaş: 57.9±11.7 yıl) alındı. AMİ tanısı için Dünya Sağlık Örgütü'nün tam kriterleri kabul edildi. Kl-TnT analizi her hasta için bir defa kullanılan hazır sistemler/e (TROPT Rapid Assay, Boehringer Mannheim) hasta başında gerçekleştirildi. KlTnT'nin pozitijliği için sınır değeri 0.2 nglml idi. Kn-TnT analizi "EL/SA Troponin-T' (Boehringer mannheim) Klti ile otomatik analizör (ES-300 Boehringer Mannheim) kullanılarak yapıldı ; analiz tek kademe/i "sandwich" enzim "immunassay" yöntemi ile gerçekleştirildi. Hastaların KYBÜ'ne ortalama müracaat zamanı 26.7±40.5 saat (min-maks:1-240 saat) idi. Yüzkırk altı hastanın 77'sine AMİ ta msı konuldu. Kl-TnT tayini ( +) bulunan 75 hastanın 72'sinde (%96) kn-TnT düzeyleri 0.2 nglml ve üzerinde bulundu. Kl-TnTsi (-)bulunan 71 hastanın 65'inde (%91.5) kn-TnT seviyeleri 0.2 nglml'nin altında ölçüldü. Hızlı k/ testin pozitijleşme zamam ile kantitatif değerler arasında orta derecede bir negatif korelasyon (r:-0.58) belirlendi. Kl-TnT testinin ilk 10 dakikada (kuvvetli pozitif) ve 10 dakikadan sonra (zayıf pozitif) pozitijleştiği hasta grupları mn ortalama TnT düzeyleri belirgin olarak farklıydı (sırasıyla 7.11±6.62 ng!ml ve 0.83±0.73 nglml; p<0.0001 ). Zayıf pozitif grubunda "non-Q wave" miyokard infarktüsünün oranı kuvvetli pozitif grubuna göre anlamlı olarak daha fazla idi (sırasıyla %36.3 ve %13.5; p<0.01 ). AMİ gelişen 77 hastanın 70'inde Kl-TnT pozitif, 68'inde ise kn-TnT 0.2 nglml veya üzerinde idi. Buna göre AMİ'niin tamsında k/ ve Kn TnT analizlerinin duyarlılığı sırasıyla %90.9 ve %88.3 idi. Başlangıç semptomunun 4. -240. saatleri arasındaki zaman diliminde ise k/ ve kn TnT tayinlerinin AMİ'nün tanısındaki duyarlılık değerleri sırasıyla %95.7 ve %94.3 bulundu. AMİ gelişmeyen 69 hastanın 5'inde kl-TnT pozitif ve 10'unda [5'inde kl-TnT (+)} kn-TnT 0.2 nglml'nin üzerinde idi. Buna göre kl ve kn TnT ölçümlerinin AMİ'deki özgül/ ük değerleri sırasıyla %92.7 ve %85.5 olarak hesaplandı. Sonuç olarak, kl-TnT analizinin kn-TnT ölçümleri ile iyi derecede korelasyon gösterdiği ve her iki yöntemin de AMİ'nün enzimalik tamsında yüksek duyarlılık ve özgülliiğe sahip olduğu; yanısıra k/ testin semikantitatif olarak değerlendirilmesinin ilave klinik faydalar sağlayabileceği kamsma varıldı.

7. 
TEKHARF 1997/98 Taraması Yeni Kohortunda Risk Faktörleri ve Kalp Hastalıkları Prevalansı
Validity of the New Cohort 1997/98 of the Turkish Adult Risk Factor Study in Regard to Prevalence of Risk Factors and Heart Disease
İbrahim KELEŞ, Altan ONAT, Vedat SANSOY, Hüseyin Aksu, Ali ÇETİNKAYA, Beytullah YILDIRIM, Nevzat Uslu, Necmettin GÜRBÜZ
Sayfalar 104 - 109
Ülkemiz erişkinlerinde kalp hastalıklan ile buna neden olan risk faktörlerinin prevalansını belirlemeyi amaçlayan TEKHARF Çalışmasının orijinal kohorıunun, zaman içerisinde ölüm ve izlem dışında kalma (kayıp) nedeniyle, bir süre sonra ülke erişkinlerini temsilde yetersiz kalabileceği düşüncesiyle, izlemeden kaybedilenterin yerine, bunun yaklaşık 5!8' ine tekabül eden 736 birey çalışmaya 1997198 döneminde dahil edildi. Bu katılımcıların cinsiyet, yaş, risk parametreleri ve koroner kalp hastalığı prevalansı bakımlarından, Türk erişkinlerini temsil eden orijinal kohorttan ne yönlerden ve ölçüde ayrıldığı incelendi. Yüzde 52'sinin kadın, ortalama yaşın 49 ±10 olduğu yeni kohort, aynı dönemdeki eski örneklenı/e 16 risk paranıetresi açılarından istatistiki olarak karşılaştırıldığında, toplam kardiyovasküler risk yükünün yeni koh01·tta eskisine kıyasla erkeklerde benzer, kadınlarda c üz' i miktarda daha fazla olduğu, ama anılan farkın, yeni alınan kadın örnekIeminin orta ve ileri yaştaki Türk kadınlarını temsil ettiğini önlemediği kanısına varıldı. Yeni kohortta koroner kalp hastalığı ( KH) prevalansı %6.2, hipertansil KH' nınki ise %1.8 olarak saptandı. Bu veriler orijinal TEKHARF kohortundakine yaşa özgü koroner hastalık prevalansı açısından benzer sayıldı.

EDITORYAL YORUM
8. 
Editörden
Editorial
Altan ONAT
Sayfalar 110 - 111
Makale Özeti |Tam Metin PDF

DERLEME
9. 
Derlemeler Ventriküler Repolarizasyon Heterojenite Değerlendirilmesinde T-Dalgası Alternansının Rolü
Reviews The Role of the T-wave Alternans for the Evaluation of Ventricular Repolarization Heterogeneity
Mustafa Kemal BATUR, Ali OTO
Sayfalar 112 - 118
Son yıllarda ventrikül repolm·izasyon anormalliklerinindeğerlendirilmesi üzerine yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Ventrikül repolarizasyon heterojenilesinin uzaysal boyutu olan QT Dispersiyon ile kalp hastalıkları arasındaki ilişki bir çok yönden araştırılarak ortaya konmuştur. Ventrikül repolarizasyonun heterojenilesinin dinamik boyutu olan ve T dalgası m01jolojisinin atınıdan alıma değişmesiyle karakterize "T Dalgası Alternansı (TDA)", iskeminin telikiediği ciddi takiaritmilerin noninvaziv risk belirlemesinde ümit vaat eden yöntemlerden birisi olarak ortaya konmuştur. Bu derlernede TDA 'nın mekanizması, klinik manifestasyonları, miyokardiyal iskemi ile ilişkisi ve halen TDA saptanmasındaki metodolajik problemler gözden geçirilmiştir.

10. 
Otonom Sinir Sistemi ve Koroner Arter Hastalığı
Myocardial Ischemia and Autonomic Nervous System
Atiye ÇENGEL
Sayfalar 119 - 123
Sempatik sinir sisteminin aktivasyonu, oksijen gereksinimini artırarak ve koroner vasanıotor tonusu etkileyerek miyokard iskemisine yol açar. Buna karşılık miyokard iskemisi de adreneıjik aktivitenin daha fazla artmas ma neden olur. Böylece miyokard iskenıisi ve adrenerjik aktivite arasındaki karşılıklı etkileşim kalpte katekolanıinlere bağlı. geri dönüşümsüz miyokard hasanna yol açarak sol ventrikiilün yeniden şekillenmesine katkıda bulunur ve sol ventrikül fonksiyon bozukluğunu artmr. Diğer taraftan kalpte adrene1jik aktivitenin vagal aktiviteye oranla artması malign aritmiler ve ani ölüm riskini de artırır.

OLGU
11. 
Olgu Bildirisi Fallot Tetralojisi ile Birlikte Holt-Oram Sendromu
Case Report Holt-Oram Syndrome Associated with the Double Outlet Right Ventricle and Severe Pulmonary Stenosis: Case Report
Özlem M. BOSTAN, Ergün ÇİL
Sayfalar 124 - 126
l-lolt-Oram sendromu, üst ekstremileleri etkileyen iskelet anomalileri, konjenital kalp defektieri ve kGI·diyak disritnıilerle karakterize otozornal dominant geçiş gösteren bir sendromdur. Morarma ve baytlma ataklarıyla 15 aylikken çocuk kliniğine yattnlan erkek hastada, sağ ön ko/da radius yok/uğu ve baş parmak eksikli_~i. sol elde tenar kasta hipoplaziyle birlikte sol baş parnıakta hipapiazi ve ekokardiyografi ile Fallot telra/ojisi eşliğinde Holt-Oranı sendronıutamst konuldu. Bu sendrom/o ilgili yapdan çeşitli yaym/arda iskelet ve kardiyak c/efektler açtsından bir çok örnek ramm/anması na rağmen, Holt-Oram sendromu ile birlikte çift çtktş!t sağ ventrikiile oldukça seyrek rastlanmost nedeniyle vaka takdim edildi.



Journal Metrics

Journal Citation Indicator: 0.18
CiteScore: 1.1
Source Normalized Impact
per Paper:
0.22
SCImago Journal Rank: 0.348

Hızlı Arama



Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi