ISSN 1016-5169 | E-ISSN 1308-4488
TÜRK KARDİYOLOJİ DERNEĞİ ARŞİVİ - Turk Kardiyol Dern Ars: 44 (8)
Cilt: 44  Sayı: 8 - Aralık 2016
EDITÖRYAL YORUM
1. 
TAKTİK’e göre akut kalp yetersizliğindeki taktiklerimiz nelerdir?
What are our tactics for acute heart failure according to TAKTIK?
İlke Sipahi
PMID: 28045407  doi: 10.5543/tkda.2016.80224  Sayfalar 623 - 624
Makale Özeti |Tam Metin PDF

2. 
2016 Avrupa ve Amerika Kalp Yetersizliği Kılavuz Güncellemeleri: Yenilikler, benzerlikler, farklılıklar ve netlik kazanmamış konular
2016 ESC and ACC/AHA/HFSA heart failure guideline updates: Changes, similarities, differences, and unresolved isssues
İbrahim Sarı, Yüksel Çavuşoğlu, Ahmet Temizhan, Mehmet Birhan Yılmaz, Mehmet Eren
PMID: 28045408  doi: 10.5543/tkda.2016.00532  Sayfalar 625 - 636
Makale Özeti |Tam Metin PDF

ARAŞTIRMA
3. 
Türkiye akut kalp yetersizliği tanı ve tedavi anketi: TAKTİK çalışması
Turkish registry for diagnosis and treatment of acute heart failure: TAKTIK study
Mehmet Eren, Mehdi Zoghi, Mustafa Tuncer, Yüksel Çavuşoğlu, Recep Demirbağ, Mahmut Şahin, Osman Akın Serdar, Ersel Onrat, Haşim Mutlu, Dursun Dursunoğlu, Mehmet Birhan Yılmaz, Ahmet Temizhan, Diğer Taktik Araştırmacıları
PMID: 28045409  doi: 10.5543/tkda.2016.07572  Sayfalar 637 - 646
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Türkiye’deki akut kalp yetersizliği (AKY) nedeni ile yatan hastalarda tanı ve tedavi yöntemlerinin değerlendirilmesi sonucu ulusal bir veri tabanı oluşturmaktır.
Yöntemler: Hasta verileri internette yer alan anket formunun doldurulması ile toplandı. Çalışmaya Türkiye’de 36 merkez katıldı ve 558 hasta alındı.
Bulgular: Ortalama yaş 62±13 yıl olup, hastaların %38’i kadındı. Yeni ortaya çıkan AKY oranı %24 idi. Hastalarda sırasıyla, %61’inde koroner kalp hastalığı ve %53’ünde hipertansiyon eşlik etmekteydi. Altta yatan sebepler arasında kalp kapak hastalığı kalp yetersizliği hastalarının %46’sında mevcuttu. Yetersizliği tetikleyici faktörler arasında en sık tedaviye uyumsuzluk hastaların %34’ünde gözlendi. Hastaların sistolik kan basıncı 125±28 mmHg, kalp hızı 93±22 atım/dk idi. Fiziksel incelemede en yaygın bulgular akciğerde ral %84, periferik ödem %64 ve ekstremitede soğukluk %34 oranında saptandı. Başvuru sırasında ölçülen ortalama ejeksiyon fraksiyonu (EF) %33±13 idi. Korunmuş EF (≥%40); hastaların %20’sinde vardı. Hastaların kabuldeki anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü/anjiyotensin reseptör blokeri, beta-bloker ve aldosteron antagonisti kullanım oranları sırasıyla %60, 46 ve 40 idi. Hastane içi olaylar %3.4 ölüm, %1.6 inme ve %2 miyokart enfarktüsü olarak bildirildi.
Sonuç: Dünya ölçeğinde toplanmış bazı araştırma verileriyle karşılaştırıldığında, Türkiye’de AKY hastaları daha genç olup daha büyük bir sıklıkla altta yatan neden olarak kalp kapakçığı hastalığına sahipti. Tıbbi tedaviye daha fazla uyumsuz olmalarına rağmen genel mortalite oranı daha düşüktü. Mortaliteyi düşürdüğü gösterilen ve aynı zamanda kılavuzların yönlendirdiği tıbbi tedavinin temelini oluşturan ilaçlar hâlâ yetersiz kullanılmaktadır.

4. 
Kronik tam tıkanma lezyonlarının everolimus salgılayan “bioresorbable vascular scaffold” ile tedavisinin bir yıllık takipte klinik ve anjiyografik sonuçları
Clinical and angiographic outcomes at more than 1 year after treatment of chronic total occlusions with the everolimus-eluting bioresorbable vascular scaffold
Aylin Hatice Yamac, Abdulkadir Yıldız, Meherrem Nasifov, Ahmet Tastan, Nemat Bashirov, Omer Goktekin
PMID: 28045410  doi: 10.5543/tkda.2016.21774  Sayfalar 647 - 655
Amaç: Kronik tam tıkanma (KTT) lezyonlarının everolimus salgılayan eriyen stentler (bioresorbable vascular scaffold - BVS) ile tedavi edilmesi kısa dönem takipte güvenilir ve etkilidir. Bu çalışma KTT lezyonlarının BVS ile tedavisinin bir yıllık klinik ve anjiyografik sonuçlarını araştırmayı hedeflemektedir.
Yöntemler: Bu çalışmaya 30 hasta alındı, 35 KTT lezyonu başarıyla tedavi edildi. Kantitatif koroner anjiyografi (KKA) ortalama 402 günlük takip süresi sonucunda yapıldı. Primer sonlanım noktaları her sebepten ölüm, kardiyak ölüm, hedef damara bağlı ölümcül olmayan miyokart enfarktüsü, hedef damar revaskülarizasyonu (HDR), semptom oluşturan hedef lezyon revaskülarizasyonu (HLR) ve BVS trombozu olarak belirlendi.
Bulgular: Kantitatif koroner anjiyografi analizinde minimal lümen çapı 2.14±0.50 mm, geç lümen kaybı 0.38±0.54 mm olarak ölçüldü. Ortalama 542 günlük takip süresince bir kardiyak ölüm, beş HDR ve üç HLR saptandı. BVS trombozu gelişmedi.
Sonuç: KTT tedavisinde Absorb BVS kullanımı orta dönem takipte güvenilir ve etkilidir. Geç lümen kaybı ilaç salınımlı stentler ile benzer bulunmuştur.

5. 
Aort Yetersizliği veya Darlığı Olan Hastaların Koroner Arter Çaplarının Karşılaştırılması
Comparison of coronary artery dimensions in patients with chronic aortic regurgitation or stenosis
Hamza Sunman, Mehmet Erat, Kadriye Gayretli Yayla, Engin Algül, Mehmet Aytürk, Lale Dinç Asarcıklı, Murat Bilgin, Tolga Çimen, Ahmet Akyel, Sadık Açıkel, Mehmet Doğan, Ekrem Yeter
PMID: 28045411  doi: 10.5543/tkda.2016.25852  Sayfalar 656 - 662
Amaç: Çeşitli durumların koroner arter çapları (KAÇ) üzerine etkisi, önemli bir araştırma konusudur ve aort kapak hastalıklarının etkisi ile ilgili veriler kısıtlıdır. Bu çalışmada, aort yetersizliğinin (AY) ve aort darlığının (AD) KAÇ üzerine etkisini incelemeyi amaçladık.
Yöntemler: Toplam 95 hastanın (sadece AY’si olan 35, sadece AD’si bulunan 30 ve kapak hastalığı olmayan 30 kontrol hastası) koroner arter çapları hesaplandı. Ciddi koroner arter hastalığı, eşlik eden orta-ileri ek kapak hastalığı olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Ana koroner arterlerin ortalama çapı kantitatif koroner arteriyografi ile hesaplandı.
Bulgular: Üç çalışma grubu temel karakteristikler açısından benzerdi. Sol ana koroner arter çapı AY grubunda, AD grubuna göre daha geniş bulundu (2.66±0.57 mm/m2 ve 2.36±0.49 mm/m2; p=0.015). Sol ön inen arter ve sirkumfleks arter çapları AD ve AY grupları arasında benzerken, kontrol grubuna göre daha geniş bulundu. Sağ koroner arter çapı AY grubunda kontrol grubuna göre daha geniş olmasına rağmen AD ile kontrol grubu arasında anlamlı farklılık bulunmadı.
Sonuç: Çalışma bulgularımızda koroner arter çaplarının AY grubunda, AD grubuna göre daha geniş olmaya meyilli olduğu gösterilmiştir. Koroner arter çapları üzerine etkili faktörleri inceleyen ileri araştırmalar, AY ve AD grupları arasındaki farklılığı ve mekanizmasını ortaya koyması bakımından yararlı olacaktır.

6. 
Edwards Sapien 3 kapakla yapılan transkateter aort kapak implantasyonu: Türkiye’deki ilk deneyimler
Transcatheter aortic valve implantation with the Edwards Sapien 3 valve: First experiences in Turkey
Abdullah Nabi Aslan, Serdal Baştuğ, Hacı Ahmet Kasapkara, Hüseyin Ayhan, Hakan Süygün, Telat Keleş, Tahir Durmaz, Nihal Akar Bayram, Emine Bilen, Engin Bozkurt
PMID: 28045412  doi: 10.5543/tkda.2016.66168  Sayfalar 663 - 669
Amaç: Transkateter aort kapak implantasyonu (TAKİ) açık kalp cerrahisi için yüksek riskli olan ciddi aort darlıklı hastalarda yüz güldürücü sonuçlar sağlamıştır. Bu yazıda ikinci kuşak bir TAKİ cihazı olan Edwards SAPIEN 3 kapak ile TAKİ yapılan hastalardaki sonuçları değerlendirmeyi amaçladık
Yöntemler: Kasım 2014’den Haziran 2016’ya kadar geçen sürede, Türkiye’deki en fazla olgu çalışmasına sahip olan Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yüksek riskli 31 hastaya balonla-genişleyebilen S3 kapak takıldı.
Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 76.1±12.6 yıl idi. Ortalama Göğüs Cerrahları Birliği (STS) ve lojistik Kardiyak Operatif Risk Değerlendirmesi için Avrupa sistemi (EuroSCORE) skorları sırasıyla %7.8±3.1 ve %31.4±17.6 idi. S3 kapak lokal (n=29) ve genel (n=2) anestezi altında 27 hastaya femoral yaklaşımla, 4 hastaya subklaviyen yaklaşımıyla yerleştirildi. İşlem başarı oranı %100 idi (23 mm, n=7, 26 mm, n=16, 29 mm, n=8). Paravalvüler aort yetersizliği (PAY) 29 (%93.6) hastada ya hiç yok ya da önemsiz derecede, 2 (%6.4) hastada ise hafif derecede idi. Kalıcı kalp pili implantasyonu (KKPİ) işlem esnasında sadece 2 (%6.4) hastaya yapıldı ve hastane-içi ölüm, işlem esnasında KKPİ de yapılan sadece 1 (%3.2) hastada gerçekleşti.
Sonuç: Edwards Sapien 3 kapak yüksek oranda cihaz başarısı ve düşük oranda PAY, periferik vasküler komplikasyon ve yeni KKPİ ihtiyacı ile ilişkilidir.

7. 
Vitamin D düzeyi sistolik kalp yetersizliği olan hastalarda kardiyak resenkronizasyon tedavisine yanıtı öngörmektedir
Vitamin D levels predict the response to cardiac resynchronization therapy in patients with systolic heart failure
Hamza Sunman, Adem Özkan, Hikmet Yorgun, Uğur Canpolat, Naresh Maharjan, Serkan Asil, Ergün Barış Kaya, Tülin Bayrak, Lale Tokgözoğlu, Asuman Özkara, Kudret Aytemir, Ali Oto
PMID: 28045413  doi: 10.5543/tkda.2016.28848  Sayfalar 670 - 676
Amaç: Çalışmamızın amacı kalp yetersizliği (KY) olan hastalarda vitamin D düzeyi ile kardiyak resenkronizasyon tedavisine (KRT) cevap arasında ilişki olup olmadığını araştırmaktır.
Yöntemler: Çalışmaya, NYHA sınıf II-III, QRS süresi ≥120 msn, ejeksiyon fraksiyonu <%35 (ortalama %27.1±4.4) olan ve KRT uygulanan 57 (ortalama yaş 60.47±13.09 yıl) KY hastası alındı. Tüm hastalar KY açısından uygun tedavi alıyordu. Tedavi öncesine göre altıncı aydaki sol ventrikül sistol sonu hacmi >%15 azalan hastalar KRT’ye yanıt vermiş kabul edildi. Vitamin D düzeyleri KRT öncesi ELISA yöntemiyle ölçüldü.
Bulgular: Elli yedi hastadan 34’ü (%59.6) KRT’ye yanıt verdi, 23’ü (%40.4) KRT’ye yanıt vermedi. Bazal özellikler, laboratuvar bulguları ve ekokardiyografik veriler yanıt veren ve vermeyen hasta gruplarında benzerdi. Vitamin D düzeyi, yanıt vermeyen gruptaki hastalara göre yanıt veren grupta yüksek bulundu (26.17±7.5 ve 21.15±5.9; p=0.009). Çalışmamızda yaş, hipertansiyon, diyabetes mellitus, iskemik kardiyomiyopati, QRS morfolojisi ve süresi, vitamin D ve B-tipi natriüretik peptid (BNP) düzeyleri KRT’ye yanıt ile ilişkili bulundu. Çok değişkenli regresyon analizinde QRS süresi, BNP ve vitamin D düzeyleri bağımsız öngördürücüler olarak bulundu [QRS süresi: odds oranı (OO) 1.047 (güven aralığı - GA: 1.019–1.417), p=0.006; BNP OO: 0.997 (GA: 0.994–0.999), p=0.029; vitamin D OO: 1.121 (GA: 1.011–1.242), p=0.030].
Sonuç: Çalışmamızda işlem öncesi bakılan vitamin D düzeyi, BNP’den bağımsız olarak KRT’ye yanıtın bir öngördürücüsü olarak bulunmuştur.

8. 
Tek başına biküspit aort kapak hastalarında sol atriyum mekanik işlevleri ve atriyal ileti zamanlarının değerlendirilmesi
Evaluation of left atrial mechanical function and atrial conduction abnormalities in patients with isolated bicuspid aortic valve
Arif Arısoy, Kadriye Memiç, Selami Demirelli, Kayıhan Karaman, Fatih Altunkaş, Metin Karayakalı, Yusuf Karavelioğlu, Ataç Çelik
PMID: 28045414  doi: 10.5543/tkda.2016.13704  Sayfalar 677 - 683
Amaç: Bu çalışmada, ciddi kapak işlev bozukluğu olmayan tek başına biküspit aort kapağı (BAK) bulunan hastalarda sol atriyum (SA) mekanik işlevlerini ve atriyal ileti zamanlarını (AİZ) değerlendirdik, ayrıca SA işlevleri ve aort esneklik parametreleri arasındaki ilişkiyi araştırdık.
Yöntemler: Çalışma popülasyonumuz tek başına BAK bulunan 34 hasta (ortalama yaş 34±13 yıl) ile yaş ve cinsiyet açısından uyumlu 29 sağlıklı gönüllüden (ortalama yaş 30±10 yıl) oluşmaktaydı. Sol atriyum hacimleri iki düzlemli alan uzunluk yöntemi kullanılarak ölçüldü. Ayrıca SA aktif, pasif boşalma hacimleri ve fraksiyonları hesaplandı. Atriyum içi ve atriyumlar arası AİZ’ler doku Doppler görüntüleme kullanılarak ölçüldü. Aort gerilimi, aort sertlik indeksi, aort gerilebilirliği ve aort esneklik katsayısı gibi aort esneklik parametreleri hesaplandı.
Bulgular: Sol atriyum çapı, en yüksek hacmi, atriyum sistolü öncesi hacmi ve SA aktif boşalma fraksiyonu BAK hasta grubunda anlamlı olarak yüksekti (sırasıyla, 33.2±3.2 mm ve 34.9±2.8 mm, p=0.030; 16.2±4.6 mL/m2 ve 19.8±4.8 mL/m2, p=0.004; 10.2±3.7 mL/m2 ve 12.1±4.9 mL/m2, p=0.029; %30.4±12.0 ve %39.9±11.8, p=0.003). Atriyal ileti zamanları her iki grup arasında benzerdi. Biküspit aort kapağı hasta grubunda; aort gerilebilirliği anlamlı olarak düşükken, aort sertlik indeksi ve aort esneklik katsayısı anlamlı olarak yüksekti (sırasıyla, 8.1±4.6 [10-6cm2dyn-1] ve 5.1±3.6 [10-6cm2dyn-1], p=0.006; 4.1±2.8 ve 7.3±4.9, p=0.003; 3.6±2.8 [dyn.cm-2106] vs 5.9±3.9 [dyn.cm-2106], p=0.010). Korelasyon analizinde SA aktif boşalma fraksiyonu, aort sertlik indeksi ve mitral A dalga hızı ile anlamlı derecede ilişkiliydi (sırasıyla, r=0.431; p<0.001, r=0.304; p=0.016).
Sonuç: Bizim çalışmamız tek başına BAK bulunan hastalarda AİZ’ler korunurken, SA mekanik işlevlerinin ve aort esneklik parametrelerinin bozulduğunu gösterdi. Dahası, SA mekanik işlevlerinin aort esneklik parametreleriyle ve mitral A dalga hızıyla anlamlı derecede ilişkili olduğu bulundu.

OLGU BILDIRISI
9. 
Femoral arter psödoanevrizmasının eş zamanlı olarak artere balon tıkaması uygulanarak perkütan trombin enjeksiyonu ile tedavisi; Olgu sunumu ve literatürün gözden geçirilmesi
Percutaneous thrombin injection treatment of a femoral artery pseudoaneurysm with simultaneous arterial balloon occlusion: Case report and review of the literature
Onur Ergun, Pinar Celtikci, Idil Gunes Tatar, Metin Yilmaz, Baki Hekimoglu
PMID: 28045415  doi: 10.5543/tkda.2016.03063  Sayfalar 684 - 689
İyatrojenik femoral arter psödoanevrizması olan 52 yaşındaki hastanın tedavisi, ultrasonografi eşliğinde perkütan trombin enjeksiyonu esnasında trombinin arteriyel sisteme kaçışını engellemek amacıyla femoral arterde anevrizma boynu seviyesinde anjiyografik olarak balon şişirilerek gerçekleştirildi.

10. 
Subakut subklavyen arter tromboembolisinin ikili antiembolik filtre koruması altında reolitik trombektomi ile başarılı tedavisi
Rheolytic thrombectomy of subacute subclavian artery thromboembolism with double antiembolic filter protection
Ertan Vuruşkan, Erhan Saraçoğlu
PMID: 28045416  doi: 10.5543/tkda.2016.05626  Sayfalar 690 - 693
Bu yazıda, vertebral arter ve brakiyal arterin ikili antiembolik filtre ile koruma altına alınması suretiyle yapılan reolitik trombektomi (AngioJet sistemi) yanında doğrudan stent yerleştirilen bir subklavyen arteri tromboembolizm olgusu sunuldu.

11. 
Transfemoral koroner balon anjiyoplastisi sonrası kompleks bölgesel ağrı sendromu
Complex regional pain syndrome after transfemoral coronary balloon angioplasty
Rohan Pravinbhai Parikh, Pradeep Deshmukh
PMID: 28045417  doi: 10.5543/tkda.2016.96507  Sayfalar 694 - 696
Bu yazıda, sağ femoral arter girişiyle gerçekleştirilmiş sağ ayak bileğinde koroner balon anjiyoplastisi sonrası lokalize ağrı, allodini, hiperpati ve şişlik gelişen 55 yaşındaki erkek olgu sunuldu. Kemik taraması kompleks bölgesel ağrı sendromu tanısını doğruladı. Fizyoterapist yardımlı egzersizle birlikte çeşitli ağrı kesiciler verilmiştir. Bu hasta, sağ transfemoral yaklaşımla yapılan koroner balon anjiyoplastisi sonrası işlem komplikasyonu olarak kompleks bölgesel ağrı sendromu ile bildirilen ilk olgudur.

12. 
Bir erişkinde primer aort koarktasyonuyla ilişkili istmus anevrizması
Primary coarctation-related isthmus aneurysm in an adult
Jose María González-santos, María Elena Arnáiz-garcía, María José Dalmau-sorlí, Javier Rodríguez-collado, Javier López Rodríguez
PMID: 28045418  doi: 10.5543/tkda.2016.26796  Sayfalar 697 - 699
Elli altı yaşındaki bir kadın hasta sol supraklaviküler nabazanlı kitle varlığı nedeniyle sevk edildi. Tanıdan emin olmak için ileri araştırmalar yapıldı. Anjiyografi ve bilgisayarlı tomografi de çekildi. Torasik aorta görüntüsü bilinmeyen ve tedavi edilmemiş aort koarktasyonunu akla getirdi. Aort kavsinde aort elongasyonuna bağlı ikinci bir aort darlığı saptandı. Karmaşık aort anatomisi ve tortiozite nedeniyle endavasküler yaklaşım mümkün olmadı. Başarılı açık cerrahi onarım gerçekleştirildi. Primer aort koarktasyonuyla ilişkili istmus anevrizması erişkinlerde istisnai bir bulgudur. Tanı geciktiğinde yaşamı tehdit edici bir durumdur. Yönetimi, tedavisi çelişkili ve zordur.

13. 
Çok düşük doğum ağırlıklı yenidoğanda kopan umbilikal ven kateterinin perkütan çıkarılması
Successful percutaneous removal of broken umbilical vein catheter in a very low-birth-weight preterm infant
Atalay Demirel, Gulsah Guven, Fusun Okan, Arda Saygılı
PMID: 28045419  doi: 10.5543/tkda.2016.49376  Sayfalar 700 - 702
Gebeliğin 28. haftasında 1250 gram doğmuş olan bebeğin umbilikal ven kateteri (UVK) koparak sağ atriyuma ilerlemiştir. Kateterin 7 cm’lik parçasının inferiyor vena kavadan sağ atriyuma ilerlediği saptandı. Floroskopi altında kobra kateter ve snare tel kullanarak perkütan kardiyak kateterizasyon ile kateter komplikasyonsuz çıkarıldı. Umbilikal ven kateterin kopması ve embolizasyonu nadir fakat ciddi bir komplikasyondur. Bu yazıda, çok düşük doğum ağırlıklı yenidoğanda kopmuş ve embolize olmuş kateterin perkütan endovasküler yolla başarılı şekilde çıkarılması sunuldu.

14. 
Sağ arkus aorta ve kısmi pulmoner venöz dönüş anomalisine eşlik eden trakeal bronş bulunan olgu
A case of tracheal bronchus associated with right aortic arch and partial anomalous pulmonary venous connection
Vehbı DOGAN, İlker Ertuğrul, Yasemin Taşcı Yıldız, Utku Arman Örün, Selmin Karademir
PMID: 28045420  doi: 10.5543/tkda.2016.83903  Sayfalar 703 - 705
Trakeal bronş trakeadan veya ana bronştan kaynaklanan ve üst lob bölgesine doğru yönelen çeşitli bronş anomalilerini içerir. Pediyatrik popülasyonda insidansının %1-3 arasında değiştiği bildirilmiştir. Genellikle kostovertebral anomaliler, doğumsal havayolu ve akciğer anomalileri, vasküler anomaliler ve doğumsal kalp defektleriyle ilişkilidir. Bu yazıda, trakeal sağ üst lob bronşu, sağ aort kavsi ayna görüntüsü dallanması ve inominat vene sol üst pulmoner venin normal dışı girişi olan 14 yaşındaki bir kız hasta sunuldu.

GÖRÜŞ
15. 
Kardiyovasküler hastalıklar ve taşıt sürücülüğü: Türk Kardiyoloji Derneği Görüşü 2016
Cardiovascular diseases and vehicle driving: The proposal of Turkish Society of Cardiology 2016
Mahmut Şahin, Önder Öztürk, Metin Çoksevim
PMID: 28045421  doi: 10.5543/tkda.2016.69492  Sayfalar 706 - 714
Makale Özeti |Tam Metin PDF

OLGU GÖRÜNTÜSÜ
16. 
Tek ventriküllü bir hastada yanlış tanı konmuş akut miyokart enfarktüsü olgusu
A misdiagnosed acute myocardial infarction case in a single-ventricle patient
Abdullah Nabi Aslan, Hakan Süygün, Engin Bozkurt
PMID: 28045422  doi: 10.5543/tkda.2016.44467  Sayfa 715
Makale Özeti |Tam Metin PDF | Video

17. 
Yarık posterior mitral kapak yaprakçığı: Mitral regürjitasyondan kuşkulanılmayan bir olgu
Cleft posterior mitral valve leaflet: An unsuspected case of mitral regurgitation
Alejandro Quijada-fumero, Celestino Hernández-garcía, Antonio Trugeda-padilla
PMID: 28045423  doi: 10.5543/tkda.2016.42815  Sayfa 716
Makale Özeti |Tam Metin PDF | Video

18. 
Sol üst lob parsiyel pulmoner venöz dönüş anomalisine bağlı pulmoner hipertansiyon
Pulmonary hypertension due to left upper lobe partial anomalous pulmonary venous return
Semi Öztürk, Muhsin Kalyoncuoğlu, Gündüz Durmuş, Adem Topçu, Mehmet Can
PMID: 28045424  doi: 10.5543/tkda.2016.59845  Sayfa 717
Makale Özeti |Tam Metin PDF | Video

OLGU BILDIRISI
19. 
Korkunç bir birliktelik ile başvuran servikal adenokarsinom: Dev bir kardiyak kitle, kardiyak tamponad ve pulmoner emboli
Cervical adenocarcinoma presenting with a terrible combination: a giant cardiac mass, cardiac tamponade and pulmonary embolism
Muhammed Keskin, Mert İlker Hayıroğlu, Taha Keskin, Emir Renda, Ahmet Ekmekçi
PMID: 28045425  doi: 10.5543/tkda.2016.80552  Sayfa 718
Makale Özeti |Tam Metin PDF | Video

DIĞER YAZILAR
20. 
Kardiyoloji yayınlarında gündem ve yorumlar
Kardiyoloji yayınlarında gündem ve yorumlar
Ertan Ural
Sayfa 719
Makale Özeti |Tam Metin PDF



Journal Metrics

Journal Citation Indicator: 0.18
CiteScore: 1.1
Source Normalized Impact
per Paper:
0.22
SCImago Journal Rank: 0.348

Hızlı Arama



Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi