1. | Uluslararası Non-İnvazif Kardiyoloji Derneği 19. Avrupa Kongresi Proceedings of the 19th European Congress of the International Society of Non-Invasive Cardiology- Brief Communications of Selected Lecturer (Continued) Sayfalar 189 - 197 Makale Özeti | |
2. | Koroner Arter Hastalığının Ciddiyeti ile Endotel Disfonksiyonu Arasındaki İlişki The Relationship Between Severity of Coronary Artery Disease and Endothelial Dysfunction İstemihan Tengiz, Ertuğrul Ercan, Nezihi Barış, Sema Güneri, İstemi NalbantgilSayfalar 198 - 203 Çalışmada, brakiyal arterde cıkuna bağlı elitatasyon ( Flow-Mediared Dilarion=FMD) ve nitraıla indiik/enmiş dilarasyon (NitrateInduced Dilation=NID) ile koroner arter hastalığwın anjiyografik ciddiyeri arasındaki ilişki değerlendirildi. Çalışmaya kararlı anjina pektoris nedeniyle koroner arıjiyog rafisi yapılan ve koroner arter hastalığı ramsı konan 64 hasta (Grup/), efor testi pozitif olup koroner anjiyografisi normal bulıman 12 olgu (Grup ll) ile kontrol grubu olarak efor testi normal olan 18 sağlıklı olgu (Grup lll) alındı. FMD ve N ID, bazal brakiyal arter çapma göre olan artışların yüzdesi olarak değerlendirildi. Grup 1/ıasraları koroner anjiyografi sonuçlarına göre tek veya çok damar hastaları olarak iki alt gruba ayrıldı. Sonuçlar gruplar arasmda karşılaştınldı. FMD değerleri hem Grup /hem de Grup ll de, Grup III e göre anlamlı derecede daha düşük idi (p<0.001 ). NID değerleri ise Grup ll ve III de Grup I e göre anlamlı derecede daha yüksek idi (p<0.001 ). Grup I ile ll arasmda FMD yönünden anlamlı farklilık saptanmazken (p>0.05); N ID, Grup If de anlamlı derecede daha yüksek idi (p<0.001). Grup I de 16hastada tek damm; 48 hasrada da çok damar hastalığı saptandı. N/D değerleri yönünden tekiçok damar hastaları arasmda anlamlt farklılı.k saptanmazken (p>0.05); FMD değerlerinin çok damar hastalarında anlamlı derecede daha düşük olduğu saptandı (p<0.001 ). Anormal FMD, koroner arter hastalığımn anjiyografik ciddiye/i ile ilişkili olup alerosklerozwı progressif seyrinin bir göstergesi olabilif: Efor testi pozilif, normal koroner arterli olgularda FMD bozuk olmasma rağmen NID nin normal olmciSI., bu hasralarda endojen nitrik oksir aktivitesinin yetersizliğini düşündürmekledir. |
3. | Türk Kardiyolojisi Bilimsel Yayınlarda 2002 Yılını Durgunlukla Kapadı Slight Decline in Turkish Cardiovascular Publications 2002 Covered by Science Citation Index Altan OnatSayfalar 204 - 212 Kardiyovasküler llp alanrnda 2002 yılmda Türkiye kökenli ulırslararasr yaymlw; Science Citation Index'in CD edisyonwra kaynak teşkil eden dergilerdeki Türkiye adresli yaym/ar olarak Web of Science'ten incelendi. Kardiyovaskülertrbbr ilgilendiren yaymlardan, ya/mz SC! Expanded kapsanımda yer alan makaleler ve editöre me kiiip ile toptanir ö: : .et/eri drşlanarak, geri kalan tam metin/i makaleler dikkate a/mdr. Birden fazla kurumdan ya da bilim dairndan çrkan ortak yaym/ar için bir kredi sistemi uyg ırltmdr. Anrlan yrlda bilim ve teknoloji salıalannda çrkan Türkiye kaynak Ir 8186 tam metin/i makaleden, talıminen %2, 1 'i kardiyovasküler trbba ait olup 95'i CD eclisyonuna dahi/di. Kardiyoloji yaymlarrnda 2002 yrlrnda, bir ö"ncesine kryasla, %5'lik bir aza/rş kaydedildi; dünyadaki payrnırz binde 6.6 ya indi. Kardiyolojide 74, kalp cerrahisinde 14, çocuk kardiyolojisinde 7 makale yaymlandr. Yaym/anan dergilerin ortanca impakt faktö"rü ( = 1.0) değişmedi. T. Yüksek ihtisas Hastanesi yaym/arda başta ki yerini korudu. S. Ersek Merkezi ile Ege ÜTF bır yrl hmule yapan merkezlerin başmda geldi. Yeni doçentlik tetji yönetmeliğinin yayın sayısını yükseltmeye yönelik etkisinin, kardiyolojide yayınlanan düşük kalite sergileyen dergilere odaklandrrma sonucunu yarattığı kanısındayız. |
4. | Randomize-Kontrollü Çalışmalar, Süpheci Olmakta Hala Yarar Var! Randomized-Controlled Trials, Benefit of Scepticism Erdem Diker, Sinan AydoğduSayfalar 213 - 218 Baz1 hastalıklarm tedavisinin ölüm veya sakat kalma üzerine büyük etkisi olduğu düşünülm ektedir. Bu beklentinin nedeni, tedavinin bazı yan sonuçlar üzerindeki etkilerinden yola Çikarak, esas etkileri konusunda çıkarunlar yapmaktu: Örneğin kareliyak arifmilerin prognozıı kötü/eştirdiğ i ve antiw·itmik ilaçların bu aritmileri aza/ttikları bilinmektedir. Buna karşm, bir çok antiarifmik ıedavinin, martaliteyi azaltmak bir yana arttırdıği bile bulunmuştur. DolaylSiyla, çalışmalarda gerçek etkinliği görmek için ilaç ile kontrol grubunun karşılaştmlmasınm yapilmasi gerekliliği ortaya Çikar. Kontrol grubu da, !edavi grubu gibi ilaç almalı ve karşilaşımııa yapılmalıdır·. İşte bu çalişmalara kontrollü çalişmalar denir. Randomize kontroliii çalişmalarda ise hastaların kontrol ve ıestıedavisi kolianna randonıizasyonu söz konusuda: Randomizasyonun hastaların seçilmesinde taraf tutmayi önleme ve benzer gruplan n oluşması gibi yaplCI etkileri vardu: Bu nitelikteki çalişmalar alıın-standardadır ve kanıla dayalltıbbın kullanıldığı uygulama rehberlerine kaynak olmaktadir. Her ne kadar bu çalişmalar çok değerli ise de, sonuçların genellenmesi konusunda çok dikkatli olunmalidır. Bu yazida, Randomize kontrollü çalişmalann bazı sıkmillı noktaları taruşilmlşllr. Klinikçiler randomize kontrollü çalışma sonuçlarım yorumlarken bu sorunlardan haberdar olmalıdırlar. |
5. | Brugada Sendromu Brugada Syndrome Mustafa Soylu, Ahmet Duran Demir, Şule KorkmazSayfalar 219 - 225 Brugada sendromu (BS) kalbin ma lig n elektriksel hastalığt olup, iyon kanal gen/erindeki defekt nedeniyle sağ ventrikiilde anormal elekırafizyolojik akıiviıe mevcuttur. Sendrom.un karakterisı ik özelliği(! i sıklıkla sağ ventrikiiler ileti bloğunun eşlik elli ği sağ prekordiyal derivasyonlardaki ST segmenı yüksekliği, (2iyapısal olarak tamamen normal kalp, (JJhayau tehdit eden ventrikiiler aritmiye eğitimdir. Klinik ve genelik heterojenile nedeniyle BS'lu hastalarda tanı ve prognoz ıayini güçtür. Riskli hasfalarda EKG'de oluşan normalizasyonlar BS'un gerçek sıklığını belirlemeyi giiçleştiril: Sodyum kanal blokerteri sendromu belirginleşiirmek için kullanılabilir. Semplomatik ya da pozitif elektrofizyolojik testi olan asemptomatik hastalarda tek tedavi yöntemi implanteedilebilen kardiyoverter defıbrillatördür: Bu yazıda kliniğimizde izlenen ve farmakolojik stimülasyon testi pozitif olan asempıonıaıik Brugada sendromlu iki olgu nedeniyle, sendrom hakkındaki gelişmeler özetlenmeye çalışılmıştır. |
6. | Sağ Ventriküle Uzanan Leiomiyom: Olgu Sunumu Leiomyoma Extending to the Right ventricle: Case Report Yurdaer Dönmez, Mehmet Kanadaşı, Ayhan Usal, Handan ZerenSayfalar 226 - 229 intravenöz leiomiyomlar, ıllerus mi yonılanndan köken alırlar ve venlerin liinıenlerine yayılım gösterirler. Leiomiyornlar nadir de olsa, sağ kalp boşlukianna ulaşabilnıekte, çeşitli kardiyovaskiiler semptomlara neden olabilmekıedil: Leiomiyomlar trombiis ile kcmştmlabilir ve trombiis tedavisine bağlı komplikasyonlar göriilebilmekıedir. Leiomiyomwı trikiispit kapağa ula şmc/SI halinde, emi ölüm riski oluşmaktadır. Bu yazıda, iliyak venden sağ ventrikiile kadar uzanan ve endokardit ge lişimine zemin hazırlayan dev bir leiomiyom olgusu sunulmaktadır. |
7. | Koroner Cerrahi Sonrası Nadir bir Komplikasyon: Safen Ven Greft Sağ Atriyum Fistülü A Rare Complication of Coronary Surgery: Saphenous Vein Graft to Right Atrial Fistula Serdar Ener, Akın SerdarSayfalar 230 - 233 Aorra sağ atriyum fistülü koroner cerrahi sonrasi çok nadir göriilen bir komplikasyondur. Ameliyat sonrasi üçüncü y1/da bir olguda aortadan safen ven greft yoluyla sağ atriyum şant oluşumu anjiyografik olarak gösterildi. Fistülöz ilişki minimal invazif cerrahi yöntem kullanilarak başarılı sonuçla kapatıldi. |
8. | Uçucu Madde Bağımlılığına Bağlı bir Dilate Kardiyomiyopati Olgusu A Case of Dilated Cardiomyopathy Associated with Volatile Substance Abuse Mutlu Vural, Şennur Ünal Dayı, Zeynep Tartan, Hülya Kaşıkcıoğlu, Ertan Ökmen, Neşe ÇamSayfalar 234 - 238 Sanayide yaygın. kullanım alanı olan. tinerin son. yıllarda özellikle çocuklar arasında uyuşturucu amaçlı kullanımı bir sağlık ve sosyal sorun haline gelmiştir. Burada uçucu madde kullanımı ile ilişkili olduğu düşünülen. diIate kardiyomiyopatili 21 yaşında bir erkek olgu sunulmuştur: Olguda, uçucu madde kullanimını bıraktıktan sonra hızlı ve tam bir düzelme saptanmştır. Sorun giderek artan sıklığı göz önüne alınarak, uçucu maddelere maruz kalma veya kullanma ile ilişkili akut ve kronik medikal komplikasyonlar yönünden literatür gözden geçirilmiştir. |
9. | Ebstein Anomalisinde Aksesuar Yolun Radyofrekans Kateter Ablasyonu ve İlgili Literatürün Gözden Geçirilmesi Radiofrequency Current Catheter Ablation of Accessory Pathway in Ebstein?s Anomaly and a Review of the Literature M Hakan Dinçkal, Vedat Davutoğlu, Serdar Soydinç, Yusuf SezenSayfalar 239 - 243 Ebstein Anomalili 16 yaşında kadın hasta, propafenon 'a cevapsız paroksismal supraventriküler taşikardi (SVT) nedeni ile başvu rdu . Yüzey EKG'sinde posteroseptal geçişli Woljf Parkinson White (WPW) patemi görüldü. Elektrojizyolojik çalışmada ortodronıik ve anticiromik atrio venırikiiler reentran taşikardiile atriyal fibrilasyon indiiklendi. Radyofrekans kateter ablasyonu septal yaprak üzerinde posı eroseptal anulusta başarıyla gerçekleşıirildi. Dokuz ayltk izlernde hastada aritmi gözlenmedi. Ebstein anomalisinde aksesuar yolun radyofrekans kateter ablasyonu kendine has zorluklar içermekle beraber küratif bir tedavidir. Bu konu ile ilgili literatur gözden geçirildi. |
10. | Editöre Mektup: Aort kökü genişletme prosedürleri üzerine Letter to the Editor Melih Hulusi USSayfalar 244 - 245 Makale Özeti | |
DIĞER YAZILAR | |
11. | Türk Kardiyoloji Derneği Kardiyoloji Araştırma Destek Fonu Yönetmenliği Henüz tamamlanmamış! (İngilizce)Sayfalar 246 - 247 Makale Özeti | |
12. | Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Alt Birimleri (YKAB) Çalışma Yönergesi Henüz tamamlanmamış! (İngilizce)Sayfa 248 Makale Özeti | |
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi