AMAÇ Benzer risk profiline sahip erkekler ile kıyaslandığında, kadınlara farmakolojik tedavi, yaşam tarzı değişiklikleri ve kardiyak rehabilitasyon açısından koruyucu önerilerde daha az bulunulduğu bilinmektedir. Bu çalışmada, Türk popülasyonunda kardiyovasküler risk profili ve ikincil korunma ölçütleri üzerine cinsiyetin etkisinin araştırılması hedeflenmiştir.
YÖNTEMLER İstatistiksel analiz Türkiye’de 17 merkezden elde edilen EUROASPIRE-IV (European Action on Secondary and Primary Prevention - EA-IV) kesitsel araştırma verilerine dayanarak gerçekleştirildi. İlk veya tekrarlayan koroner olay (koroner arter baypas greft, perkütan koroner girişim, akut miyokart enfarktüsü ya da akut miyokart iskemisi) nedeniyle hastaneye yatırılan 18–80 yaş aralığındaki kadın ve erkek hastalar çalışma kapsamında incelendi.
BULGULAR Bu çalışmaya 88 kadın (%19.7) ve 358 erkek (%80.3) dahil edildi. İlk koroner olayda, kadınların daha yaşlı (p=0.003) ve daha az eğitimli (p<0.001) oldukları saptandı. Kadınlarda sigara içiciliğinin daha az (p<0.001), depresyon ve kaygı düzeylerinin daha yüksek (her ikisi p<0.001) olduğu görüldü. Koroner olaydan 6–36 ay sonra yapılan görüşmede, santral obezite (p<0.001) ve obezite (p=0.004) kadınlarda daha sık bulundu. LDL-K, HDL-K ve HbA1c düzeyleri kadın ve erkekler arasında benzerdi. Kadınlarda kan şekeri daha yüksek (p=0.003) ve hipertansiyon daha sık (p=0.001) idi. Koroner olay sonrası fiziksel aktivitede artış ya da kilo kaybı cinsiyetler arasında farklı bulunmadı. Antitrombosit ilaç, statin, beta bloker ya da ACEi/ARB kullanımı bakımından da cinsiyetler arasında anlamlı farklılığa rastlanmadı (p>0.05).
SONUÇ Benzer ilaç kullanım oranlarına rağmen, ideal vücut ağırlığı, açlık kan şekeri ve kan basıncı değerlerine ulaşma oranı kadınlarda daha düşük saptanmıştır. Bu bulgu, kadınlarda yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisine uyumun önemine vurgu yapmaktadır.
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi