Atriyal fibrilasyon prevalansı yaşlanma ile birlikte dramatik olarak artar. Atriyal fibrilasyonlu yaşlı hastalar kanama risklerinin daha yüksek olmasına rağmen anti-koagülan tedaviden yarar görürler. Majör kanama ya da intrakraniyal kanama yanısıra iskemik inme veya sistemik emboli riski, yeni oral anti-koagülanlar ile warfarine göre daha düşüktür. İnme riskini azaltmada anti-agregan tedavinin rolü son derece kısıtlıdır. Oral antikoagülanların kontrindike olduğu durumlarda, inme açısından yüksek riskli olan atriyal fibrilasyonlu hastalarda sol atriyal apendiks tıkama cihazları bir alternatif olabilir. Semptomların kontrol edilmesinde yaşlı atriyal fibrilasyonlu çoğu hastada gevşek bir ventrikül hız kontrolü yeterli olacaktır. Ritm kontrolü daha çok ritm kontrolünün başarılı olamadığı durumlarda uygulanmalıdır. Bilgiler göreceli olarak sınırlı olsa da, kateter ablasyonunun uygun seçilmiş ciddi semptomatik yaşlı hastalarda da güvenle uygulanan etkin bir seçenek olarak değerlendirilebilir. Ritm kontrolü başarılı görünse de yüksek riskli hastalarda anti-koagülan tedavi sürdürülmelidir.
Anahtar Kelimeler: Ablasyon, atriyal fibrilasyon, stroke, yaşlılar.Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi