AMAÇ Bu çalışmada pektus ekskavatumun ağırlık derecesi ile ekokardiyografik ve spirometrik bulgular karşılaştırılarak deformitenin şiddeti ile kardiyopulmoner fonksiyonlar arasında ilişki saptanmaya çalışıldı.
ÇALIŞMA PLANI Çalışmaya 2012 Ağustos-2013 Mayıs tarihleri arasında başvurmuş, pektus ekskavatumu bulunan yaş ortalaması 13.6 yıl olan 25 çocuk alındı. Her olgu için Haller indeksi (Hİ) hesaplanarak indeks <2.5 olanlar grup I, indeks 2.5-3.6 olanlar grup II ve >3.6 olanlar grup III olarak sınıflandırıldı. Ekokardiyografi ile sol ventrikül boyutları, ejeksiyon fraksiyonu, kısalma fraksiyonu değerlendirildi. Spirometri ile zorlu vital kapasite (FVC), birinci saniyedeki zorlu soluk verme hacmi (FEV1) ve birbirlerine oranı hesaplandı. Elde edilen parametreler kullanılarak gruplar karşılaştırıldı.
BULGULAR Hastaların 18’i erkek, 7’si kızdı. Ortalama indeks 3.48±0.78 idi. Cinsiyet bakımından indekste anlamlı fark bulunmadığı, yaşla indeksin arttığı görüldü. Hastaların %8’i grup I, %52’si grup II, %40’ı grup III içinde yer almaktaydı. İndeks arttıkça ejeksiyon ve kısalma fraksiyonlarının anlamlı derecede azaldığı görüldü. Kalp işlev bozukluğu ile Hİ arasında istatistiksel anlamlı ilişki saptandı (p<0.01). İndeks arttıkça FEV1 ve FEV1/FVC değerlerinde anlamlı düşüş olduğu ancak FVC değerinde belirgin fark olmadığı görüldü. Deformitenin şiddeti arttıkça pulmoner fonksiyon bozukluğu sıklığının arttığı görüldü.
SONUÇ Bu çalışma ile pektus ekskavatumun kalp ve akciğer sorunlarına yol açabileceği, sol ventrikül fonksiyonunun deformiteden etkilenebileceği, deformitenin şiddeti ile kardiyopulmoner fonksiyonlar arasında ilişki bulunduğu gösterildi.
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi