AMAÇ Takılabilir kardiyoverter defibrilatör (TKD) ventrikül taşikardisi (VT) ve ventrikül fibrilasyonundan (VF) dolayı ani ölümü önlemede en etkin tedavidir. Bu çalışmada hastanemizde son altı yıl içinde kardiyoverter defibrilatör takılan hastaların uzun dönem takip sonuçları geriye dönük olarak değerlendirildi.
ÇALIŞMA PLANI Çalışmaya kardiyoverter defibrilatör takılan ardışık 70 hasta (63 erkek, 7 kadın; ort. yaş 64.6±8.5) alındı. Altı hastada iki odacıklı, 64 hastada tek odacıklı TKD kullanıldı. Elektrofizyoloji laboratuvarımızın kayıtları kullanılarak hastaların demografik verileri, ekokardiyografik sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonları, klinik durumları, TKD endikasyonları, TKD kullanım şekli ve kullanılan ilaçlar araştırıldı. Ortalama takip süresi 3.08±1.31 yıl idi.
BULGULAR İzlem sırasında 10 hasta (%14.3) yaşamını yitirdi. İki hastada (%20) ani aritmik ölüm görülürken, diğer ölümlerin ikisi kardiyak olmayan nedenlere (serebral atak, solunumun durması), altısı kardiyak nedenlere (konjestif kalp yetersizliği) bağlıydı. Yirmi hastada (%28.6) tedavi gerektirecek taşikardi epizodu saptanmadı. Kırk iki hastada 631 adet sürekli VT epizodu görüldü; bunlar için toplam 1188 antitaşikardik pacing (ATP) girişimi vardı (ort. 1.9 ATP). Sürekli VT epizodlarının 535’i (%84.8) ATP ile sonlanırken, 96’sında (%15.2) kardiyoversiyon gerekti. Ventrikül fibrilasyonu epizodlarının hepsinde (n=160) defibrilasyon tedavisi başarılı olmuştu. Beş hastada (%7.1) 11 adet uygunsuz şok uygulandığı görüldü; bunların hepsinde tek odacıklı TKD kullanılmıştı. Ayrıca, 11 hastada (%15.7) replasman gerekti. New York Heart Association sınıflamasına göre, sınıf III'deki 12 hastada epizod sıklığının anlamlı derecede fazla olduğu görüldü (p=0.019).
SONUÇ Çalışmamız, TKD’nin ventrikül taşiaritmilerini ATP ve/veya şok tedavisi uygulayarak, yüksek güvenlik ve etkinlikte başarılı bir şekilde sonlandırdığını gösterdi.
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi