AMAÇ Triküspit kapak cerrahisi atan kalpte ya da arrest halindeki kalpte yapılabilir. Bu çalışmada triküspit kapak cerrahisinin sonuçlarının iki farklı yaklaşım temelinde karşılaştırmayı amaçladık.
YÖNTEM Ocak 2015-Şubat 2020 tarihleri arasında triküspit kapak cerrahisi ve ek kardiyak cerrahi prosedür uygulanan 204 hasta çalışmaya dahil edildi. Sırasıyla 103 ve 101 hastaya arrest halindeki kalp ve atan kalpte triküspit ameliyatı teknikleri uygulandı. Her iki grupta da eşlik eden valvüler ve/veya koroner işlemler kros klemp altında yapıldı. Grupların preoperatif, postoperatif erken dönem ve postoperatif 6. ay sonuçları karşılaştırıldı.
BULGULAR Gruplar arasında demografik özellikler ve ameliyat öncesi triküspit kapak yetersizliği derecesi açısından fark yoktu. Atan kalp tekniği ile ameliyat edilen hastalarda mekanik ventilasyon, yoğun bakım ve hastanede yatış süreleri anlamlı olarak daha düşüktü. Yeniden eksplorasyon cerrahisi ve ölüm oranları da atan kalp grubunda önemli ölçüde daha düşüktü. Triküspit kapak yetmezliği, triküspit kapağın maksimum ve minimum gradiyentleri ve pulmoner arter basıncı ile ilgili postoperatif altıncı ay ekokardiyografi bulguları atan kalp grubunda daha düşüktü.
SONUÇ Ameliyat sonrası olumsuz klinik bulgulara neden olabilecek kros klemp kaynaklı iskemiden kaçınmak için atan kalpte triküspit kapak cerrahisi arreste kalp tekniğine tercih edilebilir.
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi