AMAÇ Birçok çalışma, aşırı derecede düşük düzeydeki yüksek yoğunluklu lipoproteinin (HDL-C) (erkeklerde ort. ~36 mg/dl; kadınlarda ort. ~42 mg/dl) Türklerde koroner kalp hastalığı için temel bir risk faktörü oluşturduğunu göstermiştir. Bu çalışmada, 14 yıl içinde İstanbul’da yaşayan Türklerde yürütülen üç kohort çalışma incelenerek, erkek ve kadınlarda koroner kalp hastalığı risk faktörlerindeki eğilimler değerlendirildi.
ÇALIŞMA PLANI Çalışmalara İstanbul’da yaşayan ve yaşı 20 veya uzerinde olan sağlıklı kişiler alınmıştı. 1996-2000 (n=828) ve 2003 (n=1100) yıllarında incelenen kişilerin verileri, 1990-1993 yıllarında Türk Kalp Çalışması kapsamında incelenen 2686 kişinin verileriyle karşılaştırıldı.
BULGULAR Kadınlarda 1990-1993 yıllarında 45.3±9.5 mg/dl olarak ölçülen ortalama HDL-C düzeyi 2003’te 49.7±12.0 mg/dl’ye yükseldi (p<0.0001). 2003 kohortunda üniversite eğitimi görmüş kadınlarda, ilkokul eğitimi görmüş veya daha düşük düzeyli eğitimli kadınlara göre ortalama HDL-C düzeyinde belirgin yükselme vardı (sırasıyla 56±9 mg/dl ve 48±12 mg/dl, p<0.0001). Bu farklılıkla uyumlu olarak, daha ileri eğitim gören ve HDL-C düzeyi daha yüksek olan kadınlarda beden kütle indeksi (sırasıyla ort. 25.6±4.9 kg/m2 ve 29.7±5.1 kg/m2) ve bel çevresi değerleri, sigara içme oranı daha düşük, egzersiz düzeyi daha yüksekti. Erkeklerde ise, 1990-1993 ve 2003 kohortlarındaki HDL-C dağılımları çok benzer bulundu (sırasıyla 38.3±8.3 mg/dl ve 39.3±9.8 mg/dl) ve yüksek ve düşük düzeyli eğitime göre anlamlı farklılık göstermedi.
SONUÇ Üç kohorttan elde edilen veriler, büyük ölçüde genetik olarak belirlenmiş olmakla birlikte, düşük HDL-C düzeylerinin yaşam tarzı faktörlerinden etkilenebildiğini göstermektedir. Eğitim düzeyi yüksek olan kadınlarda HDL-C düzeyi %10-15 kadar yüksek bulunmuştur. Bununla birlikte, erkeklerde eğitim düzeyi ile HDL-C arasında bir ilişki gösterilememesi araştırılması gereken bir durumdur.
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi