AMAÇ Türk hipertansiyon hastalarında kardiyovasküler risk yönetimine yönelik klinik uygulamalar ve ilgili hasta uyumu değerlendirildi.
ÇALIŞMA PLANI Bu girişimsel olmayan gözlemsel çalışmaya Türkiye’deki 50 merkezden, esansiyel hipertansiyonu olan 1023 hasta (620 kadın, 403 erkek; ort. yaş 58.4±10.6) katıldı. Hastalar kesitsel ve dokuz aylık takip fazları olmak üzere iki fazda değerlendirildi. Çalışmanın kesitsel fazında şu veriler toplandı: Hastaların demografik özellikleri, medikal ve geçmiş öykü, kardiyovasküler risk durumu ve kardiyovasküler risk yönetimine ilişkin güncel klinik uygulamalar.
BULGULAR Hipertansiyonun ortalama süresi 8.1±7.1 yıl bulundu. Beden kütle indeksi ortalaması 30.3±5.2 kg/m2 idi. Sistolik ve diyastolik kan basınçları sırasıyla 147.8±22.4 ve 88.9±12.5 mmHg idi. On-yıllık koroner kalp hastalığı riski ve risk düzeyi erkeklerde ve eşlik eden diyabet, metabolik sendrom, renal hastalık ve/veya mikroalbuminüri varlığında belirgin olarak daha yüksek bulundu (p<0.05). Geçmiş yıla yönelik kardiyovasküler risk yönetimi değerlendirildiğinde, hastaların %7.3’ünde kan basıncı ölçümü yapılmadığı, %15.6’sında diyet önerilmediği, %79.3’ünde kan basıncının yüksek düzeylerde olduğu, antihpertansif ilaç tedavisi ve diyet önerilerine yönelik hasta uyumunun ise sırasıyla %87.7% ve %62.5 olduğu görüldü. Dislipidemi ve diabetes mellitus için de benzer bir profil vardı. Hekimlerin hastaları sigarayı bırakma, kilo verme ve fiziksel egzersiz yapmaya yöneltme çabaları tatmin edici düzeylerden çok düşük bulunurken, hastaların da bu önerilere uyumları daha da düşük düzeylerdeydi.
SONUÇ Çalışmamız, diyabet, metabolik sendrom ve renal hastalık gibi yüksek risk düzeyleri ile ilişkili kardiyovasküler risk faktörleri olmasına rağmen, hipertansiyon hastalarının kardiyovasküler risk açısından yeterince değerlendirilmediğini ortaya koymaktadır
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi