Sol ventrikülün tam arteriyel revaskülarizasyonunun gerçekleştirilmesi için sağ ililernal mammaryan arterin (RIMA) aortanın arkasından geçiri/erek circumfleks (Cx) arter ve daliarına anastomozu alternatif bir yöntem olarak ilgi çekmektedir. Hastalar ve metodlar: Nisan 1995 ile Aralık 1997 tarihleri arasında 115 elektif hastaya (98 erkek, 17 kadın, 34-75 yaş arası, ortalama yaş: 56.3) bu teknik uygulandı. Yirmi üç hasta diabetik olup, 10 hastada kronik obstüktif akciğer hastalığı mevcut idi. On üç hastanın sol ventrikül ejeksiyonfraksiyonu %40 dan azdı. RIMA kalbin arka yan yüzünün revaskülarizasyonunu sağlamak için transvers sinüsten geçirildi. R1MA 21 hastada lntermedier (IM) artere, 84 hastada Obtus marginal (OM) artere ve 10 hastada posterolateral Cx (PLCx) artere) anastomoz edildi. Sol internal mammaryan arter (UMA) 63 hastada sol ön inen dala (LAD), 51 hastada LAD ve diagonal artere, bir hastada da LAD proksimal distaline anastomoz edildi. Sekiz hastada ise sağ gastroepiploik arter sağ koroner arter veya daliarına anastomoz edildi. Kırk iki hastada tam arteriyel revaskülarizasyon sağlandı. Her hastada 2.52 arteriyel anastomoz yapılırken ortalama distal anastomoz sayısı 3.2 idi.
SONUÇLAR Erken ya da geç mortalite gözlenmedi. Perioperatif miyokard infarktüsü elektrokardiograjide yeni Q dalgası beraberinde kreatin kinaz MB fraksiyonunda artış ile tammlandı. Dört hastada perioperatif miyokard infarktüsü gelişti ve bu hastaların hiç birinde intra aortik balon pompası kullanılmadı . Kronik obtrüktif akciğer hastalığı olan 3 hasta sternal dehisens nedeniyle reopere edildi. İki hasta ise kanama nedeniyle erken reoperasyona alındı. Postoperalif angiograjiyi kabul eden otuz beş hastaya 1-12 ay arasında prospektif angiograji yapıldı RIMA anastomozları otuz beş hastada otuz üçünde açıkken tüm hastalardaki UMA anastomozları açıktı. Treadmi/1 testi RI MA anastomozları tıkalı olan hastalar da dahil olmak üzere 93 hastada da negatifti.
YORUM RIMA nın transvers sinüsten geçiri/erek circumfleks bölgesinde kullanılmasının mükemmel patensi ve iyi klinik sonuçlar sağladığı düşünülmektedir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi