ARAŞTIRMA | |
1. | TEKHARF 2011 taraması: Ölümler ve uzun vadeli takipte performans TARF Survey 2011: mortality and performance in the long-term follow-up Altan Onat, Mesut Aydın, Bayram Köroğlu, Ender Örnek, Servet Altay, Ethem Çelik, Ahmet KaragözPMID: 22710582 doi: 10.5543/tkda.2012.01885 Sayfalar 117 - 121 Amaç: Türk Erişkinlerinde Kalp Hastalıkları ve Risk Faktörleri (TEKHARF) Çalışması’nın Marmara ve İç Anadolu bölgelerine ilişkin 2011 taramasında kaydedilen tüm-nedenli ve koroner kökenli ölüm verileri ile 21 yıllık uzun vadeli takip performansı değerlendirildi. Çalışma planı: Taramada izlenen örneklem sayısı 1588 kişi, taranan kişilerde yaş aralığı 45-74 idi. Ölüm konusunda birinci derece akraba ve/veya aile sağlık merkezi personelinden bilgi alındı; yaşayanlarda bilgi edinmekten başka, fizik muayene ve 12-derivasyonlu EKG kaydı yapıldı. Katılımcının takipten kaybı, en az sekiz yıl süreyle muayene edilmemiş olma durumu olarak tanımlandı. Bulgular: Taranan örneklemden 854 kişi muayene edildi, 606 kişinin sağlık durumu hakkında bilgi edinildi ve 46 kişinin (28 erkek, 18 kadın) öldüğü belirlendi. Seksen iki kişi takipten kayıp kabul edildi. İzlemeye 2800 kişi-yılı eklenmiş oldu. Ölümlerin 19’u koroner hastalığa, beşi serebrovasküler olaya bağlandı. Şimdiye dek tüm nedenli ölümler geneli 1000 kişi-yılında 10.9 bulundu. Anılan yaş kesiminde toplam yıllık mortalite binde 12.8, koroner kalp hastalığı ölüm prevalansı binde 5.5 düzeyindeydi. Tarama başlangıcından itibaren toplam takip kaybının %31.2 olması sonucu, izlenen her 1000 kişiden yılda 19.3’ünün kayıp hanesine geçtiği ifade edilebilir. Bu kayıp, küçük şehir ve köylerde oturan katılımcılara kıyasla, büyük şehirlerde neredeyse iki kat yüksekti. Sonuç: Yetmiş beş yaşından önce tüm nedenli ölümlerin değilse de, koroner kökenli ölümlerin sıklığı hafifçe gerileme eğilimindedir. Tarama katılımcılarının her yıl %2’si takipten uzaklaşmaktadır. |
2. | Ejeksiyon fraksiyonu korunmuş veya düşük kalp yetersizliği olgularında fazik sol atriyal işlevlerin değerlendirilmesi Assessment of left atrial phasic functions in heart failure patients with preserved or low ejection fractions Emine Bilen, Mustafa Kurt, Ibrahim Halil Tanboga, Umran Koçak, Hüseyin Ayhan, Tahir Durmaz, Engin BozkurtPMID: 22710583 doi: 10.5543/tkda.2012.01802 Sayfalar 122 - 128 Amaç: Ejeksiyon fraksiyonu korunmuş veya düşük kalp yetersizliği hastalarında sol atriyal (SA) hacimlerde ve fazik işlevlerde meydana gelen değişimler değerlendirildi. Çalışma planı: Çalışmaya ejeksiyon fraksiyonu düşük (n=26) veya korunmuş (n=33) kalp yetersizliği olan 59 hasta (36 erkek, 23 kadın; ort. yaş 63.8) alındı. Tüm hastalarda ikiboyutlu ekokardiyografi ile tüm SA hacimleri (maksimal ve minimal hacim ve kasılma öncesi hacim) ölçüldü ve bunlardan fazik SA işlevleri (rezervuar, geçiş ve pompa işlevleri) hesaplandı. Bulgular, yaş ve cinsiyet açısından eşleştirilmiş ve kalp yetersizliği olmayan 30 kişilik (20 erkek, 10 kadın; ort. yaş 60.3) kontrol grubuyla karşılaştırıldı. Bulgular: Sol atriyal hacimler her iki kalp yetersizliği grubunda kontrol grubuna göre anlamlı derecede artmış bulundu. Sol atriyal rezervuar işlevi ve pompa işlevi, ejeksiyon fraksiyonu korunmuş grupta, ejeksiyon fraksiyonu düşük kalp yetersizliği grubundan düşüktü (sırasıyla, p=0.02 ve p=0.009). Sol atriyal geçiş işlevi ise, ejeksiyon fraksiyonu düşük grupta, ejeksiyon fraksiyonu korunmuş hastalardan düşük bulundu (p=0.005). Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, her iki kalp yetersizliği grubunda tüm SA fazik işlevleri anlamlı derecede düşüktü (p<0.001). Sonuç: Çalışma sonuçlarımız, tüm fazik SA işlevlerinin, ejeksiyon fraksiyonu düşük veya korunmuş kalp yetersizliğinde kontrollere göre bozulduğunu göstermiştir. Ancak, SA rezervuar ve pompa işlevlerindeki bozukluk ejeksiyon fraksiyonu korunmuş kalp yetersizlikli olgularda daha belirgindir. |
3. | Türk kardiyoloji dergilerinde yayımlanan çalışmalarda çokdeğişkenli lojistik regresyon analiz yönteminin değerlendirilmesi Assessment of multivariate logistic regression analysis in articles published in Turkish cardiology journals İbrahim Halil Tanboğa, Mustafa Kurt, Turgay Işık, Ahmet Kaya, Mehmet Ekinci, Enbiya Aksakal, Serdar Sevimli, Murat ÇaylıPMID: 22710601 doi: 10.5543/tkda.2012.01760 Sayfalar 129 - 134 Amaç: Türk kardiyoloji literatürünün önde gelen iki dergisinde yayımlanan çalışmalarda çokdeğişkenli lojistik regresyon analizinin (ÇDLRA) kullanımı ve sonuçlarının bildirilme kalitesinin değerlendirilmesi amaçlandı. Çalışma planı: İki Türk kardiyoloji dergisinde (Anadolu Kardiyoloji Dergisi ve Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi) Ocak 2010 ile Ağustos 2011 tarihleri arasında yayımlanmış tüm makaleler gözden geçirildi. Makalelerde kullanılan ÇDLRA önceden tanımlanmış 10 ölçüte göre ayrıntılı analiz edildi. Bulgular: Toplam 212 makale tarandı. Bunların 33’ünde (%15.6) ÇDLRA kullanılmıştı. Bu makalelerin 29’unda (%87.9) ÇDLRA’nın temel raporlama öğesi olan odds oranı, %95 güven aralığı ve p değeri eksiksiz olarak verilmişti. Ancak, hiçbir makalede modelleme tipi, geçerlilik, uyum-iyiliği testleri, eşdoğrusallık (multicollinearity) testi ve etkileşim testleri ile ilgili bilgiye rastlanmadı. Toplam hasta sayısının ÇDLRA’ya alınan bağımsız değişken sayısına oranı, uyumluluk işlemi ve bağımsız değişkenin nasıl seçilip analize alındığı konusunda makalelerde ciddi raporlama eksiklikleri ve kullanım yanlışlıkları görüldü. Sonuç: Bulgularımız, Türk kardiyoloji literatüründe ÇDLRA’nın standart bir istatistiksel yöntem olarak kullanıldığını; ancak, raporlamada genel anlamda uygun olmayan ve ciddi eksiklikler olduğunu göstermiştir. |
4. | Birincil korumada kardiyovasküler risk faktörlerinin yönetimi: EURIKA çalışmasının Türkiye sonuçlarının değerlendirilmesi Management of cardiovascular risk factors for primary prevention: evaluation of Turkey results of the EURIKA study Adnan AbacıPMID: 22710584 doi: 10.5543/tkda.2012.01827 Sayfalar 135 - 142 Amaç: EURIKA çalışması (The European Study on Cardiovascular Risk Prevention and Management in Daily Practice), ülkemizin de içinde olduğu 12 Avrupa ülkesinde, günlük pratikte kardiyovasküler risk faktörleri yönetiminin nasıl yapıldığını ve potansiyel iyileştirme alanlarını saptamaya yönelik yapılmış bir epidemiyolojik çalışmadır. Bu çalışmaya ülkemizden katılan doktorların kardiyovasküler riski yönetmede kullandıkları yöntemler ve hastaların bulguları değerlendirildi. Çalışma planı: EURIKA çalışmasına ülkemizden toplam 663 hasta (ort. yaş 59.4±7.6; %47.2 erkek) ve 67 doktor (55 erkek, 12 kadın; ort. yaş: 40.7±8.6) katıldı. Risk faktörleri tanımı ve tedavi hedefleri 2007 Avrupa kardiyovasküler hastalıkları önleme kılavuzuna göre yapıldı. Kan örnekleri merkezi bir laboratuvarda analiz edildi. On yıllık ölümcül kardiyovasküler hastalık riski SCORE yöntemine göre hesaplandı. Bulgular: Doktorların %34.8’i kardiyovasküler hastalık kılavuzu kullanmıyordu. Sadece %48.5’i kardiyovasküler risk hesaplaması yapmaktaydı. Kardiyovasküler risk hesaplaması kullanmamanın en sık nedeni (%74) zaman kısıtlılığı olarak gösterildi. Tedavi görmekte olan hastalar açısından, dislipidemililerde total/LDL kolesterol hedefine %30.4, hipertansiyonlularda kan basıncı hedefine %32.1, diyabetlilerde HbA1c hedefine ulaşma oranı sırasıyla %30.4, %32.1 ve %26 bulundu. Hipertansiyon, diyabet, dislipidemi ve sigara kardiyovasküler riskin %59.4’ünden sorumluydu. Bu risk faktörlerinin kontrol altında olmamasına atfedilebilen kardiyovasküler risk %31.8 idi. Sonuç: Doktorlarımızın sadece yarısı kardiyovasküler risk hesaplaması yapmaktadır. Tedavi kılavuzları yeterince kullanılmamaktadır. Ayrıca, kardiyovasküler risk faktörlerinin birincil korumada kontrol altına alınma oranları düşüktür. |
5. | Ciddi Koroner Darlığın ve Perkutan Koroner Girişimlerin Aort Sertliğine Etkisi Effect of Significant Coronary Stenosis and Percutaneous Coronary Interventions on Aortic Stiffness Nihat Kalay, Deniz Elcik, Ali Dogan, Tolga Saka, Orhan Dogdu, Fatih Koc, Mikail Yarlıoglueş, Mahmut Akpek, Abdurrahman Oguzhan, Mehmet G Kaya, Idris Ardıc, Ali ErginPMID: 22710602 doi: 10.5543/tkda.2012.01714 Sayfalar 143 - 147 Giriş: Aort sertliğinin (AS) kardiyovasküler olayların güçlü bir belirleyicisidir. AS’ nin klinik önemine rağmen ciddi koroner lezyonu olan ve perkutan koroner girişimin (PCI) yapılan hastalardaki AS değerleri bilinmemektedir. AS ölçümleri koroner hemodinamik durum hakkında ek bilgiler verebilir. Bu çalışmada koroner stenoz ve AS arasındaki ilişkiyi araştırdık. Çalışma planı: Çalışmaya toplam 107 hasta alındı. Hastalar anjiyografi sonuçlarına göre 3 guruba ayrıldı. Anjiyografide %50 den fazla darlığı olan 39 hasta kritik grubu dahil edildi. Anjiyografide %50'den az darlığı olan 38 hasta non-kritik gruba ve normal koroner arter tespit edilen 30 hasta kontrol grubuna alındı. Tüm guruplara karotid-femoral-aortik yolla PWV ölçümü yapıldı.(m/s) Bulgular: Kontrol ve non kritik grupta PWV değerleri benzerdi. (5.7±1.1 vs. 5.8±1.1, p=0.6) Fakat kritik lezyonu bulunan hasta gurubundaki PWV degerleri nonkritik ve kontrol gruba göre anlamlı olarak yüksek bulundu. (p<0.0001) PCI sonrası PWV de ortalama %24 düşüş tespit edildi. PCI gurubunda PCI sonrası PWV değeri PCI öncesine göre anlamlı düşüş gösterdi (9.4±2.2-7.1±2.0, p<0.0001). Çoklu logistic regresyon analizinde PWV anlamlı darlık için bağımsız bir öngörücü olarak tespit edildi. (Exp(B): 3.960, 95%CI: 2.014-7.786). Aort sertliği ile yaş (r=.412, p=0.01) ve sistolik kan basıncı (r=.342, p<0.01) arasında zayıf da olsa anlamlı korelasyon tespit edilmiştir. Sonuç: Koroner arterlerde anlamlı derecede darlık bulunması AS değerlerindeki yükselme ile ilişkilidir. Başarılı PCI işlemleri AS değerlerini azaltmaktadır. Çalışma sonuçlarımız AS ölçümlerinin koroner hemodinamik durum hakkında ek bilgi vereceğini göstermektedir. |
6. | Diyabetli hastalarda plazma asimetrik dimetilarjinin düzeyi ile otonomik disfonksiyon arasındaki ilişki Relationship between plasma asymmetric dimethylarginine leveland autonomic dysfunction in diabetic patients Ahmet Akyel, Atiye Çengel, Yusuf Tavil, Asife Şahinarslan, Salih Topal, Çağrı Yayla, Şehri Elbeğ, Bülent Boyacı, Metin ArslanPMID: 22710585 doi: 10.5543/tkda.2012.01826 Sayfalar 148 - 154 Amaç: Diyabetli hastalarda plazma asimetrik dimetilarjinin (ADMA) düzeyi ile kalp hızı değişkenliği (KHD) arasındaki ilişki araştırıldı. Çalışma planı: Çalışmaya tip 2 diyabeti olan 100 hasta (44 erkek, 56 kadın) alındı. Hastalar, oral antidiyabetik ilaç kullanan 67 hasta (ort. yaş 54.6±7.8) ve insülin kullanan 33 hasta (ort. yaş 51.6±8.8) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Tüm hastalarda plazma ADMA düzeyleri ölçüldü ve 24 saatlik Holter EKG kayıtlarından KHD parametreleri hesaplandı. Sonuçlar, diyabetli olmayan 42 kişiden oluşan (ort. yaş 52.8±6.2) kontrol grubuyla karşılaştırıldı. Bulgular: Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, her iki diyabet grubunda plazma ADMA düzeyleri anlamlı derecede daha yüksek (p=0.007), KHD parametreleri ise anlamlı derecede azalmış bulundu. İki diyabet grubu arasında ise ADMA ve KHD parametreleri açısından anlamlı farklılık yoktu (p>0.05). Korelasyon analizinde plazma ADMA düzeyleri ile KHD parametreleri arasında anlamlı ilişki görülmedi. Sonuç: Bulgularımız, diyabetik hastalarda plazma ADMA düzeylerinin arttığını, KHD’nin azaldığını; böylece, bu hastalarda hem endotel disfonksiyonunun hem de otonomik disfonksiyonun varlığını göstermektedir; ancak, plazma ADMA düzeyi otonomik disfonksiyonun değerlendirilebileceği bir belirteç değildir. |
OLGU BILDIRISI | |
7. | Senkop sonrası gelişen ateşle açığa çıkan Brugada tip 1 elektrokardiyogram Brugada type 1 electrocardiogram unmasked by a febrile state following syncope Kıvanç Yalın, Ebru Gölcük, Ahmet Kaya Bilge, Kamil AdaletPMID: 22710586 doi: 10.5543/tkda.2012.01725 Sayfalar 155 - 158 Brugada sendromu, elektrokardiyografide (EKG) sağ dal bloku olsun ya da olmasın, sağ prekordiyal derivasyonlarda sürekli veya geçici ST-segment yükselmesinin izlendiği genetik bir hastalıktır. Yapısal olarak normal kalplerde bile ani ölüm riski yüksektir. Bazı durumlar Brugada tipi EKG’nin açığa çıkmasına veya oluşmasına yol açabilir. Bu yazıda, senkop atağı gelişimi sonrasında ateşli dönemde Brugada tip 1 EKG değişikliği görülen 24 yaşında bir erkek hasta sunuldu. Ateşin tedavisinden sonra hastanın EKG’si tümüyle normale döndü. Hastanın geçirdiği senkop, ateşin ortaya çıkardığı Brugada tip 1 EKG ve ajmalin testinde görülen ventrikül fibrilasyonu nedeniyle hastaya tek odacıklı ICD yerleştirildi. |
8. | Transradiyal perkütan koroner girişim sırasında kıvrımlı koroner arter ve distal darlık için bir seçenek: 5 Fr kılavuz kateter ile derin kavrayış An alternative approach in tortuous coronary artery and distal stenosis during transradial percutaneous coronary intervention: deep engagement by a 5-Fr guiding catheter Ziad Said Dahdouh, Vincent Roule, Rémi Sabatier, Gilles GrollierPMID: 22710587 doi: 10.5543/tkda.2012.01766 Sayfalar 159 - 161 |
9. | “Pinch-off” sendromlu bir hastada PORT-A-CATH aletinin ana pulmoner artere embolizasyonu ve perkütan yöntem ile çıkarılması Embolization of a PORT-A-CATH device in the main pulmonary artery and its percutaneous extraction in a patient with pinch-off syndrome Mehmet Çilingiroğlu, Nuri Ilker AkkusPMID: 22710588 doi: 10.5543/tkda.2012.01821 Sayfalar 162 - 164 Tamamen vücut içerisine yerleştirilen port aletleri hem akut hem de kronik olarak çeşitli sorunları olan hastalarda, sıvı verilmesi, kan ve diğer kan ürünlerinin verilmesi ve hemodinamik parametrelerin izlenmesi için oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Port aletinin parçalarının embolize olması narin görülen, ancak ciddi komplikasyonlara yol açabilecek bir durumdur. Bu yazıda, metastatik akciğer kanseri olan bir hastada, “pinch-off” sendromu sonucu PORT-A-CATH aletinin bir parçasının ana pulmoner arter ve sağ ventriküle embolize oluşu ve embolize parçanın perkütan yolla başarılı olarak çıkarılması sunuldu. |
10. | Dekstrokardi ve situs inversus bulunan bir hastada hiperakut anteriyor miyokart enfarktüsü Hyperacute anterior myocardial infarction in a patient with dextrocardia and situs inversus Davran Çiçek, Olcay Eldem, Seher Gokay, Haldun MuderrisogluPMID: 22710589 doi: 10.5543/tkda.2012.01836 Sayfalar 165 - 167 Dekstrokardi ile beraber situs inversus temel iç organların ters yerleşim gösterdiği nadir bir doğumsal durumdur. Bu hastalarda miyokart enfarktüsünün klinik tanısı ve elektrokardiyografik olarak yerinin belirlenmesi, dekstrokardi varlığı bilinmiyorsa büyük bir sorun oluşturur. Daha önce dekstrokardi ile birlikte situs inversus olduğu bilinen 50 yaşında erkek hasta, sağ kola yayılım gösteren göğüs ağrısı ile başvurdu. Ters çekilmiş ‘normalize’ elektrokardiyografide akut ön miyokart enfarktüsü bulguları ve kalp kateterizasyonunda sol ön inen arterin proksimal kısmında tıkanıklık görüldü. Koroner anjiyografi ve stent uygulaması sonrasında hastanın göğüs ağrısı geçti ve klinik durumu düzeldi. |
11. | Hemoroit yakınmaları nedeniyle zakkum kullanan bir hastada tam atriyoventriküler blok Complete atrioventricular block after self-ingestion of Nerium oleander for relief of hemorrhoidal complaints Zekeriya Küçükdurmaz, Hekim Karapınar, İbrahim Gül, Ahmet YılmazPMID: 22710590 doi: 10.5543/tkda.2012.01703 Sayfalar 168 - 170 Zakkum (Nerium oleander), her ne kadar Akdeniz bölgesine özgü bir bitki olsa da, bilhassa ılıman bölgelerde olmak üzere tüm dünyada yetiştirilebilir. Biyolojik olarak aktif olan oleander bileşenleri terapötik amaçlarla kullanılabilmektedir. Ancak, bitkisel tedavi amaçlı kişisel kullanımı, ölüm dahil birçok ciddi soruna yol açabilir. Bu yazıda, hemoroit yakınmaları nedeniyle kişisel bitkisel tedavi amacıyla zakkum yapraklarından hazırladığı şurubu içtikten sonra tam atriyoventriküler blok gelişen, 30 yaşında, başka sağlık sorunu olmayan bir erkek hasta sunuldu. Hastaya sodyum sülfat ile birlikte ağızdan kömür tedavisi, elektrolit sıvı desteği ve geçici kalp pili tedavisi uygulandı. Atriyoventriküler blok 30 saat sonra sinüs ritmine döndü ve hasta hemodinamik ve genel durumu düzelmiş şekilde taburcu edildi. |
12. | Asemptomatik bir hastada miyokart içinde saçma tanesi An asymptomatic patient with a pellet within the myocardium Fethi Kılıçaslan, Mustafa Aparcı, Ömer Uz, Ersin ÖzturkPMID: 22710591 doi: 10.5543/tkda.2012.01812 Sayfalar 171 - 173 Miyokartta delici yaralanmalar nadirdir fakat ölümcül olabilir. Bu yazıda, üç yıl önceki ateşli silah yaralanması sonucu miyokardına saçma tanesi saplanan asemptomatik 22 yaşında bir erkek hasta sunuldu. Hastanın özgeçmişinde dikkat çekici başka nokta yoktu. Akciğer filminde göğüs içinde çok sayıda saçma tanesi izlendi. Akciğer bilgisayarlı tomografisinde göğsün ön duvarında belirgin sayıda, akciğer dokusunda bir kaç tane ve miyokart içinde bir tane saçma tanesi görüldü. Transtorasik ekokardiyografide sol ventrikül miyokardı içindeki saçma tanesi akustik gölgelenme şeklinde izlendi; beraberinde komşu perikartta kalınlaşma da dikkat çekiciydi. Konstriktif perikardit bulgusuna veya bölgesel duvar hareket bozukluğuna rastlanmadı. Holter izleminde ve egzersiz testinde de anormal bulgu yoktu. Hasta düzenli takip programına alındı. |
DERLEME | |
13. | MitraClip ile perkütan mitral kapak onarımı Percutaneous mitral valve repair with MitraClip Mehmet Çilingiroğlu, Michael SalingerPMID: 22710592 doi: 10.5543/tkda.2012.01872 Sayfalar 174 - 180 Geçen on yıl içinde, açık kalp ameliyatı ile kapak değişimi veya onarımı yerine, cerrahi riski yüksek olan ve ileri derecede mitral kapak yetersizliği olan hastaların perkütan tedavisi için birçok yöntem geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden, MitraClip yöntemi kullanılarak yapılan perkütan mitral kapak onarımı, güvenli ve etkinliği gösterilmiş tek yöntem olarak öne çıkmıştır. Bu yöntem, daha önce Dr. Alfieri ve grubu tarafından, mitral yetersizlik jetinin olduğu yerde mitral kapağın iki kanadının birbirlerine bir dikiş ile birleştirilip çift orifis haline getirilmesinden uyarlanmıştır ve mitral yetersizlik derecesinde belirgin bir azalmaya yol açmaktadır. Bu yazıda, bu yeni teknolojinin ayrıntıları, girişimsel yaklaşımı ve yöntemin uygulanması üzerine güvenirlik ve etkinlik ile ilgili güncel veriler, olgu sunumları ile birlikte gözden geçirildi. |
14. | Kardiyovasküler tıp yayınları 2011 yılında çöküş yolunda sayıca düşmeye devam etti Turkey’s publications in cardiovascular medicine persisted to decrease substantially in 2011 Altan OnatPMID: 22710593 doi: 10.5543/tkda.2012.01968 Sayfalar 181 - 191 2011 yılında kardiyovasküler tıp alanındaki Türkiye kaynaklı uluslararası tam metinli makale ve derlemeler, Web of Knowledge’den Science Citation Index’in CD edisyonuna kaynak dergiler dikkate alınarak değerlendirildi. Birden fazla kurumdan ya da bilim dalından çıkan ortak yayınlar için kesirli puan uygulandı. Geçen yıl CD edisyonunda taranan dergilerde kardiyovasküler tıp alanında, Türkiye’den köken alan tam metinli makale ve derleme sayısı 101 ile önemli ölçüde gerilerken, dünyadaki payımız da binde 6.1’den 5.1’e, 2001 öncesi düzeye indi. Yayın üretiminde 81 yayın erişkin kardiyolojisinden kaynaklandı. Makalelerin yayımlandığı dergilerin ortanca etki değeri 1.67 ile (yarısı 1.33-3.52 etki değerli dergilerde) geçen yıldakine benzer bulundu. TEKHARF Çalışması dışında, üretkenlikte önde giden tıp kurumlarımız Kartal Koşuyolu ve Türkiye Yüksek İhtisas Hastaneleri, S. Demirel ile Cumhuriyet Üniversiteleri Tıp Fakülteleri ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi idi. Yetkililerin tıp araştırmalarında bir çöküş yolunda ilerlediğimizi idrak edip ciddi düzenlemelere geçmesi için çanlar çalıyor. |
NASIL YAPALIM? | |
15. | Ekokardiyografi / Ekokardiyografi kılavuzluğunda perikardiyosentez Suggestions on how to do / Echocardiography / Echocardiography-guided pericardiocentesis Abdullah DoğanPMID: 22710594 doi: 10.5543/tkda.2012.01904 Sayfalar 192 - 195 Makale Özeti | |
OLGU GÖRÜNTÜSÜ | |
16. | Koroner darlığın karşı tarafında sağ koroner arter-bronşiyal arter fistülü Case images Right coronary-to-bronchial artery fistula on the contralateral side of coronary stenosis Alper Buğra Nacar, Hikmet Yorgun, Cemal TuncerPMID: 22710595 doi: 10.5543/tkda.2012.01786 Sayfa 196 Makale Özeti | |
17. | Raslantısal olarak saptanan paraaortik kitlede “bulky” hastalık tanısı An incidentally detected paraaortic mass diagnosed as bulky disease Metin Çağdas, Yalçın Velibey, Ali Nazmi Çalik, Seçkin SatılmışPMID: 22710596 doi: 10.5543/tkda.2012.01793 Sayfa 197 Makale Özeti | |
18. | Yaşlı bir hastada sol koroner arterin pulmoner arterden köken alması anomalisi Anomalous origin of the left coronary artery from the pulmonary artery in an elderly patient Tolga Sinan Güvenç, Denizhan Karaçimen, Hatice Betül Erer, Mehmet ErenPMID: 22710597 doi: 10.5543/tkda.2012.01776 Sayfa 198 Makale Özeti | |
19. | Mukopolisakkaridozlu bir hastada izole mitral kapak tutulumunun ekokardiyografi ile gösterilmesi Echocardiographic demonstration of isolated mitral valve involvementin a patient with mucopolysaccharidosis Mahmut Uluganyan, Yalçın Velibey, Gürkan Karaca, Barış GüngörPMID: 22710598 doi: 10.5543/tkda.2012.01795 Sayfa 199 Makale Özeti | |
20. | Paroksismal atriyal fibrilasyonla birlikte görülen koroner kameral fistüller Multiple septal coronary-cameral fistulae associated with paroxysmal atrial fibrillation Turgay İsik, Mustafa Kurt, Ahmet Kaya, Ibrahim Halil TanbogaPMID: 22710599 doi: 10.5543/tkda.2012.01778 Sayfa 200 Makale Özeti | |
EDITÖRE MEKTUP | |
21. | Sağ ve sirkumfleks koroner arterler arasında miyokart iskemisine neden olan koroner devamlılık Intercoronary continuity between the right and circumflex coronary arteries causing myocardial ischemia Kanber Öcal KarabayPMID: 22710600 Sayfalar 201 - 202 Koroner devamlılık koroner dolasımın nadir görülen bir anomalisidir. Prevalansi ve klinik onemi henüz tam olarak anlaşılamamıştır. |
DIĞER YAZILAR | |
22. | Kardiyoloji yayınlarında gündem ve yorumlar Comment on cardiology publications Ertan UralSayfa 203 Makale Özeti | |
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi