AMAÇ Epidemiyolojik çalışmalar yüksek trigliserid düzeylerinin koroner arter hastalığı (KAH) riskini artırdığını göstermiştir. Bu çalışmada, bir üçüncü basamak sağlık merkezinin, koroner arter hastalarında trigliserid düzeylerine yaklaşımı değerlendirildi.
ÇALIŞMA PLANI Çalışmaya, bir üniversite hastanesi kardiyoloji kliniğine son bir ay içinde angina pektoris yakınmasıyla başvuran ve elektif koroner anjiyografi amacıyla yatırılarak KAH saptanan ardışık 100 hasta (79 erkek, 21 kadın; ort. yaş 58±10) alındı. Çalışma verileri olguların hastane dosya kayıtlarından elde edildi. Hastaların lipid profilleri ve uygulanan tedaviler incelendi.
BULGULAR Hastaların %66’sı hiperlipidemikti. Ortalama lipid düzeyleri şu şekildeydi: Total kolesterol 203±44 mg/dl; trigliserid 195±106 mg/dl; yüksek yoğunluklu lipoprotein 43±11 mg/dl, düşük yoğunluklu lipoprotein 124±38 mg/dl. Olguların %31’i yatışta statin kullanıyordu ve taburcu olurken %65’ine statin önerilmişti. Hiçbir hasta yatışta fibrat türevi kullanmıyordu. On hastada trigliserid düzeyine hiç bakılmamıştı. Trigliserid düzeyinin ölçüldüğü hastaların sadece 29'unda (%32.2) trigliserid düzeyi ATP III kılavuzuna göre normal sınırlardaydı (<150 mg/dl). Trigliserid düzeyi 25 olguda (%27.8) yüksek normaldi (150-199 mg/dl) ve taburcu edilirken bunların 14'ünde statine başlanmıştı. Otuz beş olguda (%38.9) trigliserid düzeyi yüksekti (200-499 mg/dl) ve bunların hepsinde trigliserid yüksekliği ön planda idi ve 27'sinin tedavisine statin eklenmişti, sadece üç hastaya taburcu olurken fibrat önerilmişti.
SONUÇ Koroner arter hastalığında trigliserid düzeylerine gereken önemin verilmediği ve hipertrigliseridemi tedavisi için fibrat kullanımının yetersiz olduğu görüldü. Hastalardaki trigliserid yüksekliği oranı da göz önüne alındığında, hekimlerin hipertrigliseridemi ve tedavisi konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi